5 Şubat 2013 Salı

Ballı Muz

Ballı Muz
Malzemesi
4 muz,
2 yumurta
5 çorba kaşığı nişasta
3 çorba kaşığı un
Yarım su bardağı sıvıyağ
Yarım çay kaşığı soda
1 tutam tuz
1 çay kaşığı tozşeker
1 su bardağı su
2 su bardağı sıvıyağ
Yarım su bardağı Bal
1 çorba kaşığı susam
2 top kaymaklı dondurma
Muzların kabuklarını soyup 4-5 parçaya kesin. Un, nişasta, yumurta, yağ, tuz, tozşeker, soda tuz ve 1 bardak suyu iyice çırparak sıvı hamur kıvamında bir karışım hazırlayın.
Tencerede sıvıyağı kızdırın. Muz parçalarını hazırladığınız karışıma bulayıp sararıncaya kadar kızartın. Üzerine Bal gezdirip susam serpin ve dondurma eşliğinde servis yapın.

Sahtecilik Yapan Bal Firmaları

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, laboratuvar sonuçları olumsuz bulunan 3 Bal firmasının isimlerini daha deşifre ederek ‘sahte Bal’ satan 5 firmayı açıkladı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, yaptığı incelemeler sonucu laboratuvar sonuçları olumsuz bulunan 3 Bal firmasının isimlerini daha deşifre etti. Bakanlık daha önce de 2 Bal üreticisinin isimlerini deşifre etmişti. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Bakanlığın yaptığı kontroller sonucunda sahip olduğu bilgileri, 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu uyarınca kamuoyunun bilgisine sunabileceğinin hükme bağlandığı ifade edildi. Ayrıca, 17 Aralık 2011 tarihli Gıda ve Yemin Resmi Kontrolüne Dair Yönetmelik gereğince laboratuvar sonucu ile taklit ve tağşiş yapıldığı kesinleşen gıda ve yemi üreten ya da ithal eden firmanın adı, ürün adı, markası, parti veya seri numarasının Bakanlık resmi internet sitesinde Bakanlıkça kamuoyunun bilgisine sunabileceği hükmü çerçevesinde Bakanlık laboratuvar sonuçları olumsuz bulunan 3 Bal üreticisini daha deşifre etti. Bakanlığın deşifre ettiği Bal firmaları ve üretilen süzme çiçek Balı niteliğindeki ürünlerin markaları ise şunlar:
- Marmaratürk Bitkisel ve Organik Ürünler firmasının Bal Teknesi markası;
- Nurs Lokman Hekim Gıda Tarım Bitki Med. San. Tic. Ltd. Şti.’nin Balderesi markası;
- Tuana Bitkisel Ürünler Kozmetik Gıda İnş. San. Dış Tic. Ltd. Şti.’nin Balderesi markası.
Daha önce ifşa edilen markalar
Bakanlık daha önce de Kayserilioğulları Gıda Sanayi Ticaret Ltd. Şti’nin Oskar markası ile Tadaban Gıda Sanayi İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti’nin Maxitat markalı Ballarını laboratuar sonuçları olumsuz olması nedeniyle deşifre etmişti.

Gerçek Balla sahte Balı ayirmanin yolları

Gerçek Balla sahtesiniayirmanin yollari
Gerçek Bal, soguk ortamlarda Donar; sahte Bal Donmaz.
Gerçek Balin çok özel, esans gibi hafif bir kokusu vardir. Bali keserken, saklama kabini açip kapatirken bu koku daha yogun algilanir.
Gerçek Bal, glikozlu Bala göre daha koyu kivamdadir.
Gerçek Bal, serbet gibi asiri tatli degildir. Glikozlu Bal daha tatlidir. Bal agza alindiginda birkaç tür tat alinir. Yapay Ballarda düz, tek bir tat olur.
Ucuz Balda mutlaka seker ve türevi maddeler vardir.
Bazi üreticiler sekerden elde edilen ürüne, süzme çam Bali karistiriyor. Çam Bali ucuz oldugu için bu iste kullaniliyor.
Bali dolapta bekletme yöntemi dogru degildir. Yapisi itibariyla her zaman nemi çeker. Üzerinde tabaka olusur. Sonra kristallesir. Bal olmayan ürünler bu özelligi göstermez.
Ayni ölçek iki kaba tam süzülmüs gerçek Bal ve glikozlu Bal koyup agirliklarini karsilastirdiginizda, gerçek Bal çok daha agir gelir.
- Bal buzdolabinda Donuyorsa gerçektir.
- Balin kesafeti (yogunlugu) çok, akiskanligi sürekli olmalidir, kesik kesik akan Bal sahtedir. Çiçek Bali hizli, çam Bali ise daha yavas akar.
- Bir kasiga Bal koyup atese tuttugunuzda gerçek Bal oldukça akiskan olur, dayaniklidir geç yanar; glikoz Bali ise çabuk yanar ve kömürlesir.
- Buzdolabinda yaklasik bir ay bekleyen Balin krem ya da tereyag kivamina gelmesi Balin hakiki oldugunu gösterir.
- Sabit kalem (kusun kalem degil ucu islandigi zaman mor renk yazan) alin Bala uç kisimini daldirin sonra parmaginiza sürün renkli olarak çikiyorsa Bal karisiktir çikmiyorsa hakiki Baldir.
- Soguk havada donma yapmaz ise Bal sahtedir, Zeytin yaginin donmasi gibi kavanozun alt kisimlari donma yapar ise hakiki Baldir.
- Sahte Balin rengi biraz daha açiktir, normal Balin kokusu yoktur. Normal Balin kivami biraz daha katidir.
- Bali kasikla alip yere döktügünde sahte Bal uzayip resmen örümcek agi gibi havada uçar.
- Balin Donması durumunda ise, eski halini almasi için günese çikarilmasi veya kabiyla birlikte sicak suya konulmasi kafidir.
- Bal sekerle yapilan diger serbetlere nazaran çok daha fazla keskindir. Fazla yendigi zaman genizde hafif yanma yapiyorsa bu yediginiz gerçek Baldir.
- Balda hafif te olsa sekerden kaynakli alkol olmasi nedeni ile kibrit çöpü veya kagit üzerinde cizirdayarak yanar.
- Gerçek Bal, kekik, keven çiçeklerinin çesitlerine göre açik mor, sari, hafif kirmizi veya buzlu cam renklerinde veya bu renklerin degisik tonlarinda olabilir. Glikozlu Ballar ise açik cam renginde ve daha seffaf olur.
- Düzenli bir sekilde tüketildiginde gerçek Bal seker hastalarinda, seker degerini sadece birkaç puan artirir. Ancak ayni miktarda tüketilen glikozlu Bal seker hastalarini komaya dahi sokabilir.

Gerçek Balı Nasıl Anlarız?

Bal yenmesi güzel olduğu kadar, sağlık açısından’da çok faydalı bir besindir. Kuran’da bile Bal’ın ne kadar değerli olduğu, ağrıyan yerlere Bal sürülmesi tavsiye edilmiştir. Ancak günümüzde herşeyde olduğu gibi Bal üzerinde’de birçok oynamalar yapılmış ve gerçek değeri değiştirilip, Bal üzerinden bir rant sağlanmaya başlamıştır. Yüksek meblalarda satılan Balın, gerçek Bal olduğunu nasıl anlarız, renginin mat olması, içerisinde beyaz polenler bulunması, beklediğinde kristalleşmesi, içerisinde polifenol maddesi bulunması Balın gerçek Bal olduğunu anlamanıza yardımcıdır. Gerçek Bal en doğal tatlandırıcıdır. İçeceklerimizde kullandığımız, beyaz şekerden uzak durmalı, yerine gerçek Bal kullanarak tatlandırmalıyız. Gerçek Balın faydalarını saymakla bitiremeyiz. Marketlerde, oldukça sık gördüğümüz Bal’ların fiyatları değişiktir, bunlar çok ucuz olup, içeriğinde bulundurdukları katkı maddeleri sayesinde hiçbir besin değeri olmayan gıdalardır.
Gerçek Bal’ın kilo fiyatı en az 30 tl olup, güvenilir yerden temin edilmesi gerekmektedir. Gerçek Balın nasıl olduğunu anlamak için, içerisinde bulunan parçalara bakmak gerekir, eski Yunanistan’da böyle yapıldığı bilinmektedir. Gerçek Bal ve doğal Balı anlayabilmek çok önemlidir. Böylesine sağlık açısından önemli bir besin olan Balı alırken çok hassas ve dikkatli olmalıyız. Gerçek Balı anlayabilmek için, kavanozun üzerinde ” organik ” yazısının olması da yeterli değildir.
Organik yazan ürünlerin ne derece doğru olduğunu bilemeyiz, gerçek Bal olduğunu anlamak için, yukarda belirtmiş olduğumuz bazı noktalara dikkat etmemiz gerekir. Balın rengine aldanıp parlak renkte olanını tercih etmeyin, tam tersine mat olanını alın. Gerçek Balı anlayabilmek için, Balın içinde bulunduğu kavanozun üzerinde beyaz polenlerin olmasına dikkat etmek gerektiğini de söylemiştik. Satılmakta olan her Balın üzerinde polen bulunmamaktadır, ancak gerçek Balda polen mutlaka bulunmalıdır. Bir kenarda uzun süre bekletilen Balda kristalleşme olur, kavanozun dibinde Bal tortu yapar. Bunu gördüğünüzde Balın bozulmuş olduğunu düşünebilirsiniz, ancak gerçek Balda bunların olması gerekir.
Gerçek Bal olduğunu anlamak için, kristalleşen Balı, içine ılık su koyduğunuz bir kabın içinde onbeş dakika bekletmeniz yeterli olacaktır. Balınız tekrar çözülüp eski halini alacaktır. Bilindiği gibi arılar, çiçek çiçek gezerek nektar ve polen toplayarak Bal yaparlar. Bundan dolayıda Balların renkleri farklı olabilir. Açık renk ve koyu renk Ballar bulunmaktadır. Gerçek Balın antioksidan özelliğinin olması, renginin daha koyu olmasını sağlar.

Sahte Bala Dikkat Mısır Şurubu İçmeyin

Son günlerde televizyonlarda, gazetelerde ve diğer birçok yayın organında sıkça, ucuz Bal, organik Bal, sloganları ile satış yapan firmaları görmüşsünüzdür. Hali hazırda 4 kavanoz Bal 100 TL adı altında ucuz Bal satışı yapan bir firmanın ürünlerinde yapılan incelemelerde, korkunç bir gerçek ortaya çıktı. Bu tür Ballarda, üretim sırasında arıların kullanılmadığı ve bu ürünlerin mısır şurubu olduğu ortaya çıktı. Peki, mısır şurubu katkı maddelerinin ne gibi zararları olabilir?
Mısır şurubu ile yoğun olarak üretilen bu Ballar tamamen kanserojen etkiye sahip olduğu gibi hiçbir yararı da bulunmamaktadır. Son günlerde birçok televizyon kanalında karşılaşabileceğiniz firmalar, daha da ileri giderek Bal satışı için televizyon kanalı kurmuş durumda. Peki, bu Ballar ne kadar güvenilir? Organik Bal, ucuz Bal sloganları ile satışa çıkan ve Tarım bakanlığı izni bulunan bu Ballar gerçekte organik mi?
Son dönemde artan şikayetler sonrasında tarım bakanlığı harekete geçerek, ucuz Bal, organik Bal, kovan Balı ve çiçek Balı sloganları ile satış yapan firmalar üzerinde araştırmalarda bulunuldu. Araştırma sonuçlarına göre bu Balların sloganlarda olduğu gibi organik ve gerçek Bal olmadığı yoğun şeker ve mısır şurubu katkılı ürünler olduğu öğrenildi. Daha acı bir tablo ise bu Balların arılar tarafından üretilmediği. Bugün yaşanan bu gelişmeler aslında çok kısa bir süre öncesinde alınan bir karara dayanıyor. 2002 yılında Nişasta bazlı şeker üretimi oranlarının %7.5’dan %15’e çekilmesi, firmaların bu konuda daha esnek davranmasına neden oldu. Daha önce arılarda yem olarak kullanılan mısır şurubu, bu karar sonrasında ana üretim maddesi haline dönüştü. Yapılan araştırmalar ile birçok üretici artık arılara ihtiyaç duymadan katkı maddeleri ile Bal hazırlar hale gelince artan şikayetlerle birlikte denetimlerde sıklaştırıldı. Bu ürünlerin maliyetinin 2 TL olduğu ve taklitinin kolay anca tahlinin zor olduğu belirtiliyor.
Bal Aromaları Yasaklandı!
2007 yılında Tarım ve Köyişleri bakanlığı, arılar olmadan üretilen Balların yasaklanması için Bal aroması ilave edilerek şurup üretilemez adlı bir karar aldı. Bu karar o dönem üretim yapan bir firmanın atağıyla 2008 yılında iptal edildi. Ancak bu karara Türkiye Arı Yetiştiricileri Derneği karşı çıkarak tekrar iptal talebinde bulundu.
Mısır Şurubuna Dikkat, Kanserojen Etki Yaratabilir
Bal yapımında kullanılan mısır şurubu kanserojen etkiye sahip ve kansere neden olabiliyor. Ayrıca, kalp, siroz ve diyabet gibi birçok hastalığında mısır şurubu nedeniyle ortaya çıktığı söylenmektedir. Mısır şurubu, birçok Avrupa yasaklanmış durumda. Başlıca Fransa, Hollanda ve İngiltere, mısır şurubu kullanımını durdurdu. Dünya’da en büyük üretici konumunda bulunan ABD’de ise üretim kotası 10’dan %2’ye çekilmiş durumda. Ülkemizde ise bu kota 7.5’dan %15’e çıkarıldı.
Peki, tüketiciler bu ürünler karşısında ne yapabilir. Tarım ve Köy İşleri bakanlığı izni olan ürünler, güvenilir değil midir? Üreticilerin yapacağı ilk şey almış oldukları üründe hangi katkı maddelerinin kullanıldığına bakmak ve mümkünse bildikleri, görebildikleri bir üretim tesisinden satın almaktır.

Organik bal nedir?

Organik kavramı yalnızca Bal da değil tüm gıdalarda geçerli olan ve genellikle nadir olarak temin edilebilen ürünleri simgelemektedir. Günümüzde organik üretim yapıldığı söylenen gıdaların birçoğu organik üretim şartlarına uygun şekilde üretilmemektedir. Organik Bal üretiminde,
* Arıcılıkta kullanılan kovanlar,
* Arıların bulunduğu bölge koşulları ve bunun kalite düzeyi,
* Arılardan elde edilen ürünlerin hangi şartlarda elde edildiği,
* Depolama, işleme ve pazarlama önemli bir yere sahiptir.
İşte yukarıda sayılı olan maddelerin her biri organik Bal üretim esaslarını belirlemektedir. Organik Bal üretimi ve organik arıcılık ülke şartları içerisinde yeni, yeni gelişim göstermeye başlamıştır. Organik Bal nedir, sorusu karşısında aşağıda yer alan maddelerin uygulandığı ürünler karşılığı verilebilir.
* Organik Bal eldesi için kullanılan ürünler ve depolama aşamasında amBalajların cam olması gerekmektedir.
* Bal sağımında kimyasal sentetik kovucu madde kullanılmaması gerekmektedir.
* Balların depolama aşamasında doğru kaplara konulması gerekmektedir.
* Diğer arı ürünleri ile organik ürünler farklı alanlarda depolanmalı ve herhangi bir kimyasal madde kullanılmamalı.
* Organik ürünler, yol kenarları vb alanlarda bekletilmemeli,
* Arının kendi ihtiyaç duyduğu maddeleri kendi yapmasına izin verilmeli,
* Kış döneminde arıların ölmemesi ya da yaşayabilmesi için belirli miktarda Bal bırakılması

Bal Alırken Nelere Dikkat Etmeli

Ballar elde edilen bölgenin bitki örtüsüne göre farklı aroma, renk, tat ve yoğunluğa sahip oluyor. Dolayısı ile Bal seçiminde özellikle dikkat edilmesi gereken mümkün olduğunca doğal Bal bulmaya gayret etmeliyiz. AmBalajlı ve belli kalite standartlarına sahip ürünleri tercih etmeliyiz. Piyasa da satılan bir çok Bal doğal olduğunu idda etmek de fakat arılara şekerli su yada glikoz verilerek Bal üretildiği de biliniyor. Bu nedenle kaynağını bildiğimiz Balı tüketmeye özen göstermeliyiz. Çünkü Bal önemli bir gıda ve üretimi de hiç kolay değil bir kavanozun ucuz fiyata satıldığı ürünler doğal olup olmadığı şüphelidir. Balın doğal olduğun nasıl anlayabiliriz. Bal alırken eğer şansınız varsa tadına bakacaksınız. Glikoz ile üretilmiş yada arılara şekerli su verilerek üretilmiş Ballarda genzi yakan bir şeker tadı yakalarsınız. O Bal çok doğal değildir. O tür Ballardan uzak durmamız gerekir.

Bal Çeşitleri Ve Bazı Faydaları

Bal Çeşitleri Ve Bazı Faydaları
Çiçek Balı: Arı Balı tek bir bitkiden yapmışsa buna çiçek Balı adı verilir. Çiçek Balları en nitelikli Ballar dır. Çiçek Ballarının bazı çeşitleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları ise şöyledir.
Akasya Balı: İsminden de anlaşılacağı gibi arıların akasya çiçeklerinin Bal özünü emerek yaptığı Baldır. Akasya Balı vücuda enerji veren, madensel tuz ve vitamin gereksinimini karşılayan çok tatlı ve lezzetli bir Baldır.
Alıç Balı: Arının alıç çiçeklerinden özümleyerek yapıldığı bir Baldır. Alıç Balının yararları; Kalp hastaları için doğal ilaçtır. Spazm denen adale kasılmalarını önler. Sinirleri teskin eder.
Lavanta Balı: Grip, bronşit ve anjin gibi hastalıkların iyileşmesini kolaylaştırır. Solunum yollarındaki mikropları kırar, antiseptiktir. Kalbin güçlenmesine, bağırsak mikroplarını öldürmeye ve romatizma ağrılarını dinmesine yardımcı olur. İdrar söktürür.
Okaliptus Balı: Öksürük ve bronşite karşı faydalı olup idrar yollarındaki yangıları temizlemede yardımcıdır.
Biberiye Balı: Siroz, sarılık gibi karaciğer hastalıklarının iyileşmesini kolaylaştırır. Astım krizlerinin azalmasında rol oynar. Kadınların ay halini düzene sokar. Boğaz ağrılarını dindirir.
Ihlamur Balı: Arının ıhlamur ağacı çiçek ve yapraklarındaki özü emerek yaptığı Baldır. Migren ağrılarını azaltır. Adalelerdeki kasılmaları önlemede yardımcıdır. Sinirler teskin etmede, kalp çarpıntısının azalmasında, mide ağrılarının dinmesin de ve damar sertliğine karşı olumlu etkileri bulunur.
Çam Balı: Arılar çam yapraklarındaki özü emerek hoş kokulu, güzel bir Bal yaparlar. Bu tatlı ve lezzetli Balın aynı zamanda çeşitli faydaları da bulunmaktadır. Bronşları açar, cildi güzelleştirir. Genç ve dinç kalmayı sağlar.
Kekik Balı: Dağların hoş kokulu bitkisi kekik arıların da Bal özü kaynağıdır. Kekik Balı; Fiziksel yorgunlukları giderir. Zihin yorgunluğuna karşı şifalıdır. Ay halini düzene sokar. Bronşit ve nezleyi iyileştirir.

Propolis Kullanımı

Propolis Kullanımı
Propolisi çok çeşitli alanlarda kullanabiliriz. Şampuanımıza katıp kepekten kurtulurken, bir yandan da diş macununa ekleyip çürüklerden kurtulabiliriz yada su ile karıştırıp ağızdsa çalkalayarak apse ve diş eti sorunlarından kurtulabiliriz.
Bal ile karışımında ise günlük ihtiyacımız olan enerjiyi alıp aynı zamanda kanımızdaki bakteri ve mikropları temizleyebiliriz. Evinizde bulunduracağınız Propolis bir ecza deposundan daha etkili bir tedavi sunacaktır sizlere.
Yapılan çalışmalarda düzenli ve sürekli olarak Propolis alınması durumunda sindirim, solunum ve dolaşım sistemindeki hastalık etmenlerini (patojenleri) yok ettiği, internal toksinleri vücuttan attığı saptanmıştır. Özellikle Japonya’da yapılan klinik çalışmalarda 3 ay ile 1 yıl sürekli bir şekilde alınan Propolisin, çeşitli internal kanser hücrelerinin devitalize ettiği saptanmıştır.
Sizde bu mucizevi ürüne sahip olmak istiyorsanız buraya göz atabilirsiniz.
TİCARİ OLARAK KULLANIMI
Ham Propolis arıcılar tarafından toplandıktan sonra, kullanılabilir ekstraktlar haline getirilir.
Propolis piyasada şu formlarda sunularak, satılmaktadır:
1. Sıvı/ekstrakt/tinktur: en yüksek tedavi edici formdur. Kansere karşı koruyucu olarak bile. Su içerisine birkaç damla damlatılarak kullanılabilir.
2. Tablet: Propolis tek başına ya da polen ve arı sütü karıştırılarak hazırlanan tabletler besleyici olarak kullanılabilir.
3. Sağlık, kozmetik ve besin ürünlerine ek olarak:
• Şekerler-sakızlar:Propolis bu ürünlerde tadlandırıcı veya ağız enfeksiyonlarına karşı kullanılabilir.
• Boğaz pastil ve damlaları: hızlı ve etkili çözüm sağlar.
• Burun spreyi, burun damlası ve boğaz spreyi
• Diş macunu: enfeksiyonlara, diş apselerine, çürüklere, ağız kokusuna, diş beyazlatılmasına yardımcı olur.
• Cilt ve kozmetik kremleri, Balsamları: cilt sağlığı ve koruması için kullanılır. Ayrıca bu ürünler kesik, abse, yara ve yanıklara uygulanır.
• Şampuan: koruma ve kepeğe karşı.
• Sabun: güçlü koruma

Propolis Faydaları

Propolis Faydaları
Propolis doğadaki en güçlü koruyucu, kapatıcı, temizleyici maddedir. Öyle ki diş eti rahatsızlıkları, göz ilhitapları, vücut da oluşan ödemler, cilt lekeleri ve akne problemleri, kanser hücresi ve ameliyat sonrası vücutta biriken kalıntıların temizlenmesi, kanın temizlenmesi gibi bir çok konuda tek başına kullanımda dahi çok önemli bir etken olmuştur. Antibiyotik kullanımı yerine Propolis ile tedavi gören hastaların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Yaraların iyileştirilmesinde ve bakterilerin vücuttan atılmasında, sterilize işlemlerindePropolisi görebilirsiniz. Daha dinç olmak, daha az hasta olmak, kendimizi önceden koruma altına almak istiyorsak mutlaka ve mutlaka Propolisten faydalanmalıyız.
Elbette ki bir çok üründe olduğu gibi bu üründe de saf olanı bulmak hiç de kolay değil. Arımucizesi olarak sizlere bu ürünün doğalını bulabilmeniz için buraya bakmanızı öneriyoruz.
• Mikrop kırıcı, iltihap giderici, antioksidan, immün sistemini uyarıcı ve antikanserojenik etkilere sahiptir. Bioflavonoidler bakımından zengindir
• Bağışıklık sistemini destekler Propolisin düzenli olarak kullanımının sindirim ve dolaşım sisteminde ve de tüm vücuttaki patojenlere karşı etkin bir koruma sağladığı tespit edilmiştir
• Antioksidatif etki açısından Propolis diğer arı ürünleri arasında en yüksek etkiye sahiptir
• Geniş spektrumlu antibiyotik olarak nitelendirilen Propolis, zararlı bakterilerde direnç oluşturmamakta, yararlı bakterileri ise olumsuz olarak etkilememektedir Ayrıca virüslerin enzim salgılamasını ve çoğalmasını önleyici etkiye sahiptir
• Akne ve uçuk için haricen kullanılır
• Bademcik iltihabı, farenjit, larenjit için etkilidir
• Ağız ve boğaz mukozası sorunları için hem oral olarak hem de gargara biçiminde kullanılır
• Dişeti hastalıklarına karşı korucuyucu özelliktedir 2005 yılında Oral Health & Preventive Dentistry dergisinde yayınlanan araştırmaya göre Propolis diş eti iltihabı veya periodontal hastalığının tedavisine yardımcı olabilir
Propolis ile ilgili yapılan araştırmalar bu maddenin ülserler, iltihaplı hastalıklar ve yanıklar için olumlu etkileri olduğu sonucunu ortaya koymuştur
• National Institutes of Health‘a göre Propolis Aft ve diğer diş yaraları ve peptik ülser için etkili bir anti-inflamatuar ajan olarak kullanılabilir
• Japon Kanser Araştırma kurulu tarafından 1991 düzenlenen toplantıda Propolisin anti-kanser
etkisiyle ilgili tebliğ sunulmuştur
• Amerika’da yapılan bir araştırmada Propolisteki caffeic asit esterlerinin bağırsaktaki kanserli hücrelerin büyümesini inhibe edici özellikte olduğu görülmüştür
• Klinik çalışmalarlar, 30 gün boyunca günde 3 defa alınan 300 mg Propolisin hipertansiyon, damar sertliği ve koroner kalp hastalıklarının tedavisinde yararlı olduğunu göstermektedir
• Mikroptan arındırıcı, bakteri üremesini durdurucu, iltihap giderici, mantarlara karşı etkili ve kas gevşetici etkileri vardır
•2000 yılında yayınlanan bir çalışmaya göre, Propolis kremi genital herpes yaralarının iyileşmesine yardımcı olmaktadır
• Bakterilere karşı etkisi galangin, pinosembrin, kafeik asit ve ferulik asit içeriğinden, virüslere karşı etkisi kafeik asit, kersetin ve luteolinden, mantarlara karşı etkisi de pinobanksin, pinosembrin, kafeik asit, benzil ester, sakuretin ve pterostilbene ‘den kaynaklanmaktadır
• Prostaglandinleri üreten enzimleri bloke edici özelliğiyle anti iltihapsal etkinliğe sahiptir

Propolis Nedir?

Propolis Nedir?
Propolis en genel tanımı ile aslında doğadaki en güçlü koruyucu, kapatıcı, temizleyici ve en güçlü antibiyotik maddedir. Direk olarak mutlaka 2 yaşından büyük herkesin alması gerekmektedir. Sadece hasta olduğumuzda değil hastalanmadan önce de bu mucizevi ürünü besin öğelerimizden biri yapmalıyız. Propolis kullanmak bizi daha dinç, daha genç, daha enerjik, daha güçlü yapar. Birçok başarılı kişinin hayatındaki en önemli sırrı Propolistir. Bunların içinde devlet başkanları, ünlüler, bilim adamları ve akademisyenler mevcuttur.
İşçi arıların kavak, meşe, kayın, okaliptüs, akasya ve kozalaklı ağaçlar başta olmak üzere değişik ağaç ve çalılardan toplayarak kendilerini soğuk ve hastalıklardan korumak amacı ile kovanı kapladıkları reçinemsi maddeye denir. Arılar Propolisi kovanın iç duvarını düzgün hale getirmek, peteklerin ağzını kapatmak ve kovanda ölen canlıları mumyalamak amacı ile de kullanır. Propolisin bakterileri yok etme özelliği sayesinde kovanda hayat sağlıklı bir şekilde devam eder.
Günümüzde özellikle uzak doğu ülkelerinde Propolis kullanımı yaygındır ki bir çok uzmana göre Uzakdoğulu kişilerin bağışıklık sisteminin sağlam oluşunun, yaşam sürelerinin Avrupadaki yaş ortalamasının üzerinde olmasının en büyük nedeni düzenli olarak Propolis kullanımına bağlıdır. Dünyadaki en güçlü koruyucu olan Propolisi kendi vücudumuzu korumak, sağlıklı bir geleceğe sahip olmak ve yaşam standartlarımızı artırmak amacı gıda takviyesi olarak tüketmeliyiz.
Propolis toplanan bitkinin rengi ve bulunduğu bölgenin hava şartlarına göre Propolisin sarıdan siyaha kadar farklı renkte oluşması mümkündür.15derecede sert ve kırılgan 30 derecede yumuşak ve bükülebilir bir hal alır.
İçeriğinde; %50-55 reçine ve Balsam, %20-35 bitki kaynaklı mumlar, %10-15 eterik ve esansiyel yağlar, %2-5 Polen, az miktarda organik ve inorganik bileşikler bulunur. Başka bir bildirişe göre Propoliste %46 Balsam, %27 bitkisel kökenli mum ve %15 flavon ve flavonoidler bulunmaktadır.
Antibakteriyel özelliği sayesinde Propolis asırlardır çeşitli hastalıkların iyileşmesinde de kullanılmıştır. Saflaştırarak toz haline getirilip yada kapsül şeklinde kullanımı yaygındır.

Polen

Polen Arıların 200 ila 3000 arası çiçekten toplayarak, arka ayaklarında ki sepetçiklerde kovana getirdikleri bitkinin erkek üreme hücresi olan doğa harikası bir bitki özüdür. Arılar Bal yapmak için çiçeklerden besin toplarken, çiçekten çiçeğe konarlar. Böylece hem çiçeklerin döllenmesini sağlarlar hem de yavrularını beslemek için kovana Polen götürürler. Polenin çok yüksek besin değerli olduğu keşfedildikten sonra kovanların girişlerine Polen tuzakları yerleştirilmiş ve bu sayede arıyı rahatsız etmeden kovandaki Polen stokları toplanmaya başlanmıştır. Arıların kovana girişlerinde ayaklarından tuzaklara düşenPolen; naturel kurutma sistemiyle kurutulur ve çok kıymetli bir besin haline gelir.
Polenler renk, şekil ve içerikleri bakımından büyük farklılıklar gösterirler. Polenlerin %80'i sarıdır. Bunun dışında siyah, kırmızı, mor, pembe, eflatun vb. renklerde Polene rastlamak da mümkündür. Polende ortalama %25 protein vardır. Protein miktarı Polenin türüne, yöresine, toplama sistemine göre farklılıklar göstermektedir. Polen bilim dalı Patinoloji'dir. İyi cins Polen; naturel kurutma sistemiyle vitaminleri ölmeden kurutulmuş, taze ve bol nektarlı çiçeklerden toplanan 1.sınıf olmalıdır.
"Arıların bulduğu bu harika besin, onların lavrasını en hızlı büyüten, kendi vücutlarını en sağlıklı kılan, en çok yaşatan, en güzel Balı sağlayan bir besin.
Günde kullanılması gereken Polen miktarını Tübitak Bilim ve Teknik'de yayınlanan önerisi aynen aşağıdadır.
"Beklenen iyileştirmenin gerçekleşmesi için ne kadar Polen gereklidir ? Caillas'ın bildirdiğine göre kesin sonuçlu bir tedavi için günde 32 gram Polen yeterlidir. Sağlıklı yaşamın devamı içinde 15 gram Polen alınmalıdır. Polen kullananların söylediklerine, kendi deneylerimize ve arıcılar birliği üyelerinin kanısına göre, yukarıda verilen miktarların yarısı kadar bir doz bile yeterlidir. Bir kahve kaşığı Polen 4 gram gelir. Genel durumumuzu sağlıklı tutmak için 2 kahve kaşığı Polen alınmalıdır.
Yapılacak kürün dozu :
Birinci hafta 15 gram Polen sabahları aç karnına alınmalıdır, iki ve üçüncü hafta günde 30 gram sabah kahvaltısından 15 dakika önce yarısı ve akşam yemeğinden 15 dakika önce diğer yarısı alınmalı, dördüncü haftada ise uygulama birinci haftada olduğu gibi tekrarlanmalıdır. Bu küre ilave olarak her sabah kahvaltısında bir dilim ekmeğe Polenli Bal sürülmeli ve bu yolla da 8 gram Polen alınmalıdır."

Arı sütü

Arı sütü Bal ile tüketilebileceği gibi saf olarak sabahları aç karnına, kahvaltıdan en az yarım saat önce ve dil altından eğilimi yoluyla tüketilmesinin daha doğru bir yaklaşım olduğu ortaya konulmuştur. Normal şartlara ortalama doz yetişkinler için 0,5g , hastalık ve rahatsızlık hallerinde 1 g olarak önerilmektedir. Çocuklarda ise yaşa ve doktor tavsiyesine göre yetişkinler için belirtilen dozun yarısı ile ¼ ‘i önerilir. Piyasada Bal-Polen-arı sütü karışımları bulunmaktadır. Bu tür karışımların, 1Kg Bal, 30-50 g arı sütü ile 100-150 g Polen şeklinde olması tavsiye edilir.
Arı Sütünün Etkileri
Arı Sütü Ağız Yoluyla Alındığında;
Stimulant - Fiziksel performansı artırıcı, hafızayı güçlendirici, zeka açıcı, kendine güveni artırıcı etkileri
Genel olarak sağlıkta ve metabolizmada düzelme
İştah artırıcı
Doku ve cildi yenileyici, güzelleştirici
Seks gücünde artış, yumurta ve sperma üretiminde artış
Arı SütüViral hastalıklara karşı direnç
Tansiyonu düzenleme
Kansızlığı (anemi) giderme
Damar tıkanıklarına karşı olumlu etki
Kolestrolü düzenleme
ve daha belirlenememiş bir sürü faydası ve özelliği vardır.

Balın Kristalize Olması (Donması)

Balın Kristalize Olması (Donması)
Arkadaşlar hakiki Bal donar, kristalize olur.
yukarıda saydıklarım halk dilinde söylenenlerdir.
Aslında Bal kristalize olur.
Hakiki Bal kristalize olur. Kristalize olan Balı kabıyla beraber ,sıcak su dolu olan bir kabın içinde (max. 45 derece ) bir müddet bekletince çözülmeye başlar. Maalesef bir çok insan kristalize olan Balın sahte olduğunu şekerli olduğunu düşünür ve çöpe atar. Avrupada en makbul Ballardan biri kristalize olan Baldır ve o şekilde tüketilir.
Peki Bal neden kristalize olur derseniz, soğuk havanın etkisiyle olur. İçinde ki Polen miktarına bağlı olarakta erken veya geç kristalize olmuş olur. Polen fazla ise çabuk az ise geç donar.
Mesela ayçiçek Balları çabuk donar çünkü fazla miktarda Polen ihtiva eder.
Kestane Balı geç donar çünkü Polen miktarı daha azdır.
çam Balı kolay kolay donmaz çünkü, çam Balı bir salgı Balıdır.

Arıdan alınabilen ürünler

Arıdan alınabilen ürünler
1- Bal
2- Polen
3- Arı Sütü
4- Propolis
5- Bal mumu
6- Arı Zehiri
7- Kraliçe Arı
8- Kabartılmış Çerçeve
9- Arı Kolonisi
maalesef Türkiye deki arıcılar bu 9 maddeden sadece Bal ile uğraşıyorlar diğer ürünleri ya bilmiyorlar ya da uğraşmıyorlar. Bal ise aslında arının en çok gelir getiren ürünü değil.
insanoğlu Bal yiyecek, Bala Polen ve arı sütü karıştırıp yiyecek vücud direnci artacak. Hastalıklardan korunacak. Bakın Kur'an-ı Kerim de bile Baldan bahseder.
Şifa amaçlı olduğu kadar kahvaltıda yiyeceğiz, yatmadan önce sütle karıştırıp içeceğiz. Özellikle de çocuklar. şu günümüz çevre kirliliği ve hormonlu gıdalar arasında saf olan gıdalarımızı güvenilir yerden temin edelim. Güvenilir üreticileri bulmakta günümüzde zordur.

Polen Nedir ?

Polen Nedir ?
Arı Poleni metabolizmamız için çok değerli temel maddeler içerir. Organizmamızı zinde tutmak ve dengeli beslenmek için vücudun ihtiyacı olan eksik maddeleri tamamlamak ve korumak açılarından yaşamsal önem taşımaktadır. Polenler renk, şekil ve içerikleri bakımından büyük farklılıklar gösterirler. Polenlerin %80′i sarıdır. Bunun dışında siyah, kırmızı, mor, pembe, eflatun vb. renklerde Polene rastlamak da mümkündür. Polene bu renkleri veren renk maddeleridir. Bu renk maddelerden karotenoidler başlıcı a-karoten, b-karoten, lycopin, xanthophyl ve zeaksonthinden ibarettir. Klorofil varlığına Polende rastlanılmamıştır. Polende ortalama %25 protein vardır. Protein miktarı Polenin türüne, yöresine, toplama sistemine göre farklılıklar göstermektedir. Polen bilim dalı Patinoloji’dir.
Polende vitamin H’nin varlığı Rus araştırmacı Deviatrin ve Joricih tarafından açıklanmıştır. Bu vitamin GELİŞMEYİ kolaylaştırır. DERİ VE GÖZ KAPAĞI İLTİHAPLARI’nı önler. Polende rutin vardır. Rutin kılcıl damarları etkileyerek fazla kanamaya engel olur, KALP KASININ ÇALIŞMASINI GÜÇLENDİRİR. Chauvin ve Lenormand’ın araştırmalarıyla Polenin ANTİBİYOTİKLER İÇERDİĞİ de gün ışığına çıkarılmıştır. Grecean ve Enciu’nin bu konuda yaptığı çalışmalar sonunda Polenin STAPHYLOCOCCUS, SALMONELLA, E.COLİ ve BACİLLUS ANTHRACİS’e karşı etkili olduğu ve bunların üremelerini engellediği tespit edilmiştir. Caillas’dan edinilen bilgiye göre, bir Polen kürü ile en inatçı BAĞIRSAK İLTİHABI bile iyileştirilebilir. Polenler BAĞIRSAK BAKTERİ ve FERMENTLERİ üzerinde olumlu etki yapar. Bu bakımdan Polenlere bağırsakların polisi gözüyle bakılabilir. Polende bulunan ve GELİŞME-BÜYÜME’ye etki eden hormonlarla ilgili çalışmalar fare ve sıçanlar üzerinde denenmiştir. Sonuçta Polen yedirilen hayvanlar, aynı değerde protein ve vitamin içeren besin alanlardan daha hızlı gelişmişlerdir. Bu bilgiler bize Polenin besin içeriği bakımından ne denli zengin bir kaynak olduğunu ve bileşiminde insan sağlığı açısından önemli maddeler bulunduğunu göstermektedir.
Bilim adamları tarafından Arı Polenin aşağıdaki etkileri öne sürülmüştür:
- Zayıf olanlar Polen kürüne başvurmalıdır; çünkü Polen iştah açıcıdır
- Polen, KABIZLIK ve BAĞIRSAKTAKİ TIKANMALARI ortadan kaldırır. İnatçı ishalleri tedavi eder. Ayrıca BAĞIRSAK MİKROPLARINI düzenler.
- Polen insanlarda SİNİRLİLİĞİ ORTADAN KALDIRIR. İnsanı rahatlatır.
- Polen bir KUVVET ŞURUBU gibi etki yapar. Hastalıktan kalkanları kısa sürede eski ENERJİ ve CANLILIĞINA kavuşturur.
- Polen DÜŞÜNME YETENEĞİNİ ARTTIRIR.
- Polen KANSIZ çocuklara yardımcı olur: ALYUVAR SAYISINI %25-30, HEMOGLOBİNİ %15 ORANINDA YÜKSELTİR.
- Polende bulunan Riboflavine’nin GÖRME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ BÜYÜKTÜR. Birçok olayda şaşırtıcı sonuçların alındığı ve GÖRME YETENEĞİNİN ARTTIĞI saptanmıştır.
- Polende bulunan AMİNOASİTLERDEN CYSTİN (kükürt içeren bir aminoasittir) SAÇIN GELİŞMESİNDE ÖNEMLİ ROL OYNAR. Cystin’nin SAÇ SAYISINI ARTTIRDIĞI ve SAÇIN DÖKÜLMESİ’ni önlediği anlaşılmıştır.
- Polen PROSTAT hastalarında iyileştirici rol oynar.
- Polen GÜZELLİK KREMİ olarak da kullanılır. Bunun için, bir kahve kaşığı Polen öğütülür ve taze yumurta sarısıyla karıştırılır. Bu karışım hafif masajla yüze ve boyuna sürülür. Yarım saat beklenir. Zamanı dolunca bol suyla yıkanır. Sonuçta cilt parlaklık ve tazelik kazanır.
Beklenen iyileştirmenin gerçekleşmesi için ne kadar Polen gereklidir ? Caillas’ın bildirdiğine göre kesin sonuçlu bir tedavi için günde 32 gram Polen yeterlidir. Sağlıklı yaşamın devamı içinde 15 gram Polen alınmalıdır. Polen kullananların söylediklerine, kendi deneylerimize ve arıcılar birliği üyelerinin kanısına göre, yukarıda verilen miktarların yarısı kadar bir doz bile yeterlidir. Bir kahve kaşığı Polen 4 gram gelir. Genel durumumuzu sağlıklı tutmak için 2 kahve kaşığı Polen alınmalıdır.

Bal nedir ?

Bal nedir ?
Bal arılarının Apis mellifera tarafından çiçeklerden topladığı nektarın, kendi vücutlarından salgıladıkları bir takım enzimlerle işlenmesi sonucu, değişikliğe uğrattığı, su içeriğini düşürdüğü ve petekte depolayarak olgunlaştırdığı dayanıklı, yoğun ve yüksek besin değeri içeren doğal ürünü, olarak tanımlanmıştır.
Tanımdan da anlaşıldığı gibi Balarısı tarafından toplanan nektar, arının Bal kesesinde bir takım enzimlerle birleştirilerek petekte depolanır. Suyu uçurularak petek gözünde olgunlaşan Balın üzeri arı tarafından sırlanarak doğal halde kullanıma hazır hale getirilir. Balın tadı ve kokusu elde edildiği kaynağa bağlı olarak değişir.
Balın bileşimi de nektarın toplandığı bitki türlerine ve üretimin yapıldığı zamana göre değişmektedir. Ancak genel ortalama olarak Balın %80'i değişik doğal şekerlerden %17'si sudan meydana gelir. Geri kalan %3'lük kısım başta enzimler olmak üzere, Balı Bal yapan ve Balı değerli kılan diğer maddelerden oluşur.
Arılar kursaklarını bir kez doldurmak için, örneğin yonca çiçeklerini yaklaşık 1500 defa, 1 gr. Bal üretmek için ise yaklaşık 180.000 kere ziyaret ederler. Arıların performansının, uçan bir arının yakıt ihtiyacının kilometre başına yarım gram Bal olduğu ya da diğer ifade ile 3 milyon kilometre için 1 litre Bal olduğu görülmektedir. Market raflarına 1 kg Bal üretmek için arı kolonisi 8 kg Bal tüketmek ve dünyanın çevresini 6 kez dolaşacak kadar uçmak durumundadır. Üstelik arılar bunu yaparken doğal yaşamın sürmesine vazgeçilmez bir katkıda bulunurlar. Bitkilerin çoğu arılar sayesinde tozlaşarak üreyebilmektedir.

Bal İle İlgili Ayetler

Güzel Kurani kerimimizde geçen Bal ile ilgili ayetler. Kuranda geçen Bal ile ilgili ayetler tarafmizca seçilip otomatik listelenmekte.
Kuranda Bal ile alakali tahmini 3 ayet geçiyor
16:68 - Senin Rabbin Bal arısına şöyle vahyetti: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kuracakları kovanlardan kendine evler edin.
16:69 - Sonra meyvaların hepsinden ye de, Rabbinin (sana) kolay kıldığı yollara gir, diye ilham etti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir Bal çıkar ki, onda insanlar için şifâ vardır. Şüphesiz ki bunda düşünen bir millet için, büyük bir ibret vardır.
47:15 - Kötülükten sakınanlara vaad edilen cennetin durumu şöyledir: Orada bozulmayan temiz sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme Baldan ırmaklar vardır. Onlar için cennette her çeşit meyve ve Rablerinden bir bağışlanma vardır. Bunların durumu, ateşte ebedî olarak kalacak olan ve bağırsaklarını parçalayacak kaynar su içirilen kimsenin durumu gibi olur mu?

Bal ile ilgili hadis-i şerifler

Bal ile ilgili olan hadis-i şerifler:
Şu şifalı iki şeye devam ediniz: Bal ve Kur'an."
"Kim, her ay üç gün sabahleyin, bir kaşık Bal alırsa; o kimsenin başına, büyük bir hastalık gelmez."
(Hafızayı kuvvetlendirmek için Bal yiyin!)
(Bedeni besleyen üç şeyden biri de Bal yemektir.)
(Lohusaya taze hurma, hastaya, Bal gibi şifalı bir şey yoktur.)
(Balda bereket ve şifa vardır. Yetmiş peygamber Bala duâ etmiştir.)
(Şifa olan şeyden biri de Bal yemektir.)
(Faydalı tedavilerden biri de Bal şerbeti içmektir.)
(Her ay, 3 sabah aç karnına Bal yiyene, büyük bir hastalık isabet etmez.) [Beyheki]
(Helal para ile alınan Bal, yağmur suyu ile şerbet yapılıp içilirse her derde deva olur.) [Deylemi]
(Böğür sancısının ilâcı sıcak Bal şerbetidir. ) [Hâkim]
(Şu üç şeyde şifa vardır: Bal şerbeti, hacamat, ateşle dağlama. Ama ümmetimi ateşle dağlamadan men ederim.) [Buhari]
(İki şifa kaynağını elden bırakmayın: Bal ve Kur’ân)
Resûl- ü Ekrem s.a.v , Bal şerbetini çok severdi.

BALDAKİ MUCİZE

BALDAKİ MUCİZE
Nahl suresi, ayet 68-69:
- Rabbin Bal arısına şöyle vahyetti "Dağlardan, ağaçlardan ve kurdukları çardaklardan' evler edin."
- Sonra meyvaların her türünden ye ve Rabbi'nİn yollarında boyun eğerek' yürü"! Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, ondan insanlar İçin şifa vardır. Elbette bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır.

Bal Çeşitleri Nelerdir?

Bal Çeşitleri Nelerdir?
Anzer Balı
Ballar üretimine göre çiçek Balı ve salgı Balı(kestane,çam Balı) olarak sınıflandırılır. Anzer Balı da çiçek Balı türüne girer.
Anzer Balını diğer çiçek Ballarından ayıran özellik ise; zengin içeriği 500 den fazla çiçek çeşidinin ve endemik çiçeklerin (anzere has çiçekler) sadece Anzer'de yetişmesidir. Bunun yanında doğada meyve ağacı,çam ağacı,kestane ağacı gibi diğer ağaç türleri bulunmamaktadır. Sadece binbir çeşit çiçek florasına sahiptir. Bu da Anzer Balını diğer Ballardan ayıran en önemli özelliktir.
Anzer Balına Türkiye'nin dört bir tarafından ve yurtdışından talep gelmektedir.Avrupa ülkelerine ve Okyanus ötesine Amerika'ya bile bu Balımızdan göndermekteyiz.
Köy sınırlarımızdan 1-5 km uzaklaşıldığında rakım (denize olan yükseklik) hemen düşmekte iklim daha ılımanlaşır.Bu tür yerlerde meyve ağacı olmakta,taze fasulye bile yetişmektedir.Buralarda üretilen Balların veya Anzer'in karşısı ve arkası denilip Anzer ismi kullanılarak satılan Balların uzaktan-yakından Anzer Balıyla hiçbir kalite benzerliği yoktur.Bu Ballar anzer Balı da değildir. Anzer Balını bizden veya kooperatifimizden temin edebilirsiniz
Kestane Balı
Fagaceae familyasının Ballı olarak bilinen üç türünden biridir. Koyu kahve renkli, buruk biraz acı ve kestaneye özgü tadı ve kokusu olan bu Bal, antiseptik özelliğiyle tanınır. Yaklaşık 30 metre yükseklikte olan dalların çiçeklenme zamanı Haziran ve Temmuz aylarıdır. Bal arısı kestaneden hem polen hem nektar hem de salgı toplar. Arılar kestaneden nektar toplarken tozlaşmayı da sağlayarak kestane üretimine katkı da bulunurlar. Bitkinin Balı da meyvesi gibi koyu kahve renklidir. Kristalleşmesi yavaştır, kristalleştiği zaman çok ince granüller oluşturur. Araştırmalarda antibiyotik özelliğiyle B.Hemolotik streptecoc’lara karşı etkili olduğu tespit edilmiştir. B ve C vitaminleri açısından zengin olan Fer Kestane Balı kasları kuvvetlendirici, kan dolaşımını düzenleyici, mide ve karaciğer yorgunluğunu giderici, bağışıklık sistemini güçlendirici etki yapar. Fer Kestane Balı solunum ve sindirim sistemlerine olumlu etkiler getirmektedir. Özellikle mevsim değişikliklerinde bol miktarda kestane Balı tüketilmelidir.
Çam Balı
Ülkemizin akciğeri sayılan zengin orman bölgelerinin doğal ürünüdür.
Çam Balı diğer Balların aksine çiçeklerden toplanan nektarlardan değil, arıların çam ağaçları üzerinde oluşan reçineleri işleyerek elde ettikleri salgı Balı türüdür. Öncelikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde üretilir. İlkbahar - sonbahar aralıklarında işlenir. Koyu bulanık kahverengi renkte, keskin bir tadı ve çam ağacına özgü rayihası vardır.
Çam Balının solunum yollarına, sindirim sistemine olan olumlu etki ve faydaları tıpta kabul görmüştür. Her sabah bir bardak ılık su ile karıştırılarak aç karnına içildiğinde, kilo verdirme özelliğine sahiptir.
Yayla Balı
Çiçek florası bol olan, Türkiye’nin en verimli, yüksek yayla ve meralarında karma kır çiçeklerinden elde edilir. Açık kehribar renkte hoş bir rayiha ve keskin tadı olan bu Bal, kahvaltıların olmazsa olmaz denile bilecek Bal çeşididir. Bir - iki çorba kaşığı Fer Yayla Balı günlük enerji ihtiyacımızın önemli bir kısmını karşılamaya yeterli ve sinir sistemini güçlendirmekte gereklidir.
Kekik Balı
Kekik; genusun beş farklı türünden nektarlı bitki olarak bilinir. Yaygın olarak kırsal bölgelerde yetişen bir bitkidir. Ülkemizde öncelikle Ankara, Çankırı, Kastamonu, Bolu, Amasya, Trabzon ve Kütahya’nın tepe ve dağlarında doğal ortamda bol miktarda yetişir. Kekik bileşiminde “Timol” içeren uçucu bir yağ vardır. Çiçeklenme dönemi Mayıs başından Ağustos sonuna kadar devam eder. Fer Kekik Balı açık altın sarısı renktedir. Tadı ve aroması çok güzeldir. Fer Kekik Balı enzim içeriği bakımından çok zengindir. Antiparaziter etkisi ile bilinir. Bu etkisi timol denen terpenik maddeden dolayıdır. Kekik Balı soğuk algınlığını kısa sürede giderir ayrıca yara iyileştirici özelliği vardır.
Narenciye Balı
Narenciye Balı Akdeniz yöresine özgü bir Baldır. Narenciye ağaçları Nisan ayında çiçeklenir, meyve kabuklarında eterik yağ vardır. Narenciye ağaçlarından gelen nektar akışı üç hafta kadar sürer ve bol miktarda olur. Narenciye Balının yüksek düzeyde kalsiyum fosfat ve demir fosfat içerdiği saptanmıştır. Narenciye Balı açık sarı renkte ve akışkandır. Ağaçlarına özgü rayiha ve seçkin lezzeti vardır, bol miktarda C vitamini içerir. Karaciğere olan olumlu etkisi bilinmektedir. Uzmanlar tıbbi açıdan da narenciye Balına önem verilmesi gerektiğini kaydetmektedirler. Sinir yatıştırıcı, kramp çözücü özellikleri nedeni ile sinir hastalıklarında kullanılır.

Çam Balı ile Çiçek Balı arasında ne fark vardır?

Çam Balı ile Çiçek Balı arasında ne fark vardır?


Çam Balının en önemli özelliği kıvamı bozulmadan veya kristalleşmeden uzun süre saklanabilmesidir. Rengi çiçek ballarından daha koyudur. Çam Balları çiçek Ballarına göre çok daha geç kristalleşir. Hatta bazı durumlarda bu Balların yıllarca kristalleşmediği görülür. Çam Balı, kristalleşmeye dayanıklılığı ve kristalleşmeyi önleyici özelliği ile gıda sektöründe çeşitli ürünlerde (örneğin dondurmalarda) bir doğal katkı maddesi olarak geniş bir kullanım alanına ve önemli ihracat potansiyeline sahiptir. Çam Ballarının duyusal özellikleri çiçek Ballarından farklıdır. Çam Balları kendilerine has özel bir kokuya, tada ve renge sahiptir. Çam Ballarının glikoz ve früktoz içeriği çiçek Ballarına göre daha düşüktür. Daha az tatlıdır ve boğazda yakıcı bir his bırakmaz. Çam Balları çiçek Ballarından daha fazla miktarda enzim, aminoasit ve mineral madde içerir. Çam Balı çok miktarda hif ve spor içermektedir ve bu hifler özellikle Türkiye ile Yunanistan'ın dışında hiçbir ülkenin orman Balında bulunmayan özelliktedir.

Krem Bal nedir

Krem Bal nedir?
Krem Bal, Balın kontrollü olarak kristalleşmesinin sağlanmasıyla elde edilen tereyağı gibi sürülebilir özelliğe sahip bir üründür. Kristalleşme işleminin istenilen şekilde homojen ve uygun dokuda gerçekleşmesini ve kristalleşmenin başlamasını sağlanmak için,süzme Balın içerisine starter (kristalleşmeyi başlatıcı) olarak önceden krem Bal olarak işlenmiş uygun özellikteki bir kristalleşmiş Baldan belli miktarda ilave edilir ve hazırlanan karışım uygun sıcaklıkta saklanarak, ürün krem Bal haline getirilir.

Karakovan Balı

Karakovan balı, içi oyulmuş, iki tarafı da bir tapayla kapatılmış bir kütüğün içine arının yerleştirilmesi yapılan ilkel ama en doğal arıcılık türüdür. Bu ilkel metod dışında sepet içerisine, özel yapılan kovanlar içerisinede arı konulmak sureti ile karakovan balı üretilmektedir. Burada maksat kütük, sepet veya kovan içerisine hiçbir şey koymadan arıyı bırakarak, mum ve balın tamamen arı tarafından yapılmasını sağlamaktır. Karadeniz bölgesinde yaygın olarak yapılan karakovan arıcılığı zorluğundan dolayı günümüzde azalma eğilimindedir. balını farklı kılan asıl özellik ise içindeki peteği dahil her şeyin tamamen doğal olması ve asla insan elinin değmiyor olmasıdır. Petekler doğal olduğundan süzmeden tüketilir, bu sayede mum ve balın yanı sıra polen de daha fazla tüketilmiş olur.

Balın İçeriği

Balın İçeriği:
Bir Bal peteği içindeki yumurtalar ve 3-4 günlük larvalar
Balın ilk akla gelen özelliği tatlı olmasıdır. Bunun sebebi Balın içindeki üç şekerdir. Üzüm şekeri (% 34), sakroz (%2) ve levuloz (meyve şekeri % 40) bundan başka Balın % 17 ‘si su geri kalan % 7’lik bölümü ise demir, sodyum, sülfür, magnezyum, fosfor, polen, manganez, alüminyum, gümüş, albumin, dekstril, nitrojen, protein ve asitlerden oluşur. Balın kalitesini ise bu % 7’lik karışım belirler.
Ayrıca Bal içerisinde onbeş şeker tespit edilmiş olup bunlardan bazıları şunlardır: fruktoz, glikoz, sakkaroz, maltoz, izamaltoz, erloz, kestoz, melezitz ve rafinozdur. Genel olarak fruktoz şekeri diğerlerinden farklıdır.
Balı bildiğimiz şekerden ayıran çok önemli bir fark vardır. Şeker ancak sindirim sisteminde değişime uğradıktan sonra kana karışırken Bal sindirime gerek olmadan çok süratli bir şekilde kana karışır. Dolayısıyla Bal insan vücudunun en yüksek derecede ve en hızlı biçimde faydalanacağı şekilde tasarlanmış bir gıdadır. Ilık su ile karıştırılan Balın birkaç dakika içinde vücuda enerji verdiği tespit edilmiştir.
Balın içinde minerallerin, şekerlerin ve birçok vitaminin yanısıra az miktarda bir takım hormonlar, çinko, bakır ve iyot da vardır.

BALIN HAYATIMIZDAKİ YERİ

BALIN HAYATIMIZDAKİ YERİ
Bal, mikrop öldürücü özelliğe sahiptir. Bu özelliğinden dolayı Bal, göz ağrılarını gidermek için kullanılır.
Bal, karın ağrılarını keser, mideye ferahlık verir. Mide ve bağırsaktaki yaraları tedavi eder. Ülserli hastalardan 4 kilo Bal, yiyen ( 1 haftada ) ve buna 1 ay devam eden 100 hastadan 97 sinde ülserden kesin eser kalmadığı saptanmıştır.
Bal, bel ağrıları için havanda dövülen kuyruk yağı ile karıştırılıp sürülürse 3 gün içinde ağrı gittikçe azalır, ve sonunda yok olur.
Bal, soğuk su ile karıştırılıp içilirse ishali durdurur, sıcak su ile veya ılık su ile içilirse kuvvetli müshil olur.
Bal, boğaz ağrılarında ılık nemli bezle boğaza sürülüp sarılırsa ağrı kısa zamanda geçer yok olur.
Bal, bir miktar tuzla karıştırılıp, devamlı içilirse Balgam söktürür.
Bal, sırt ağrılarında ağrıyan yere sürülür, üzerine dövülmüş karabiber ekilirse ağrı kesilir.
Bal, beynin çalışmasını kolaylaştırır. Düşünceye mükemmellik kazandırır.
Bal, kan yapar. Kanın temizlenmesine yardımcı olur. Kan dolaşımını hem düzenler, hem kolaylaştırır ve damar sertliğinde olumlu etki yapar.
Bal, yağın hazmını kolaylaştırır, anne ve inek sütünün demir eksikliğini tamamlar, iştah açar ve bağırsaklara özgü hareketleri artırarak rahatlık sağlar.
Bal, kalp çarpıntısından ve yüksek tansiyondan şikayetçi olanlar için son derece yararlı bir besindir.
Bal, yiyerek, sinir bozukluğundan yakınan uykusuz kişiler rahatlayabilirler.
Bal, altını ıslatan çocuklara 1-2 ay devamlı yedirilirse bu huylarından vazgeçtikleri saptanmıştır. Çünkü Balın sinirler üzerinde olumlu etkisi vardır.
Bal,beslenmeden doğan bazı eksiklikler çocuklara ve hatta büyüklerde bile kemikle ilgili hastalıkların tedavisinde çok faydalıdır.
Bal, hem sabah hem akşam devamlı yedirilirse sarılığın çok kısa zamanda tedavi edilmesinde yardımcı olur.
Bal, kusma, öksürük, bronşit gibi hastalıklarda kaynatılmış arpa suyu ile içirilirse hastalık tedavi edilir.
Bal, bademciklerin doğal ilacıdır. Kaynatılmış ada çayına biraz sirke biraz Bal karıştırılıp önce gargara yapılıp sonra yudum yudum içilirse boğaz içindeki ağrılar geçer, bademcik iltihaplarında iyileşme görülür.
Balın çabuk enerjiye dönüşen hazır gıda maddesi olması özelliği ile sporla meşgul olan kimselere enerji vermek için ve yorgunluklarını gidermek için sade veya portakal suyuna karıştırılarak kullanılmaktadır.
Bal, kozmetik sanayisinde çeşitli güzellik malzemelerinin yapımında da kullanılmaktadır. Bal, limon suyu ve bir bardak sıcak su ile içildiğinde boğaz ağrısını ve öksürüğünü giderir, gribe yakalanmış kişileri rahatlatır.
Kolayca sindirilir: İçindeki şekerlerin bir başka cins şekere (fruktozun glikoza) dönüşebilme özelliği sayesinde Bal, yüksek miktarda asit içermesine rağmen, en hassas mideler tarafından bile kolaylıkla sindirilir. Aynı zamanda bağırsakların ve böbreklerin daha iyi çalışmasına yardımcı olur.
Süratle kana karışır; hızlı bir enerji kaynağıdır: Bal ılık suyla karıştırıldığında 7 dakika içinde kana karışır. İçerdiği serbest şekerlerden dolayı beynin çalışması kolaylaşır. Yapılan son araştırmalara göre, şekerlerin bu kendine has karışımı yorgunluğun giderilmesinde en etkili yöntemdir ve atletik performansı artırmaktadır.
Kan yapımına destek olur: Bal, kan yapımı için vücudun gereksinim duyduğu enerjinin önemli bir bölümünü karşılar. Ayrıca kanın temizlenmesine de yardımcı olur. Kan dolaşımını düzenleyici ve kolaylaştırıcı yönde etkisi vardır. Damar sertliğine karşı önemli bir koruyucudur.
Antimikrobiktir: Antimikrobik etmenler belirli bakterilerin, mayanın ve küfün büyümesine engel olur. Balın, bakterinin barınmasına olanak tanımayan özelliği "inhibine etki" olarak adlandırılır.
Antioksidandır: Sağlıklı yaşamak isteyen herkesin özellikle antioksidan tüketmesi gerekir. Antioksidanlar, hücrelerde normal metabolizmanın zararlı yan ürünlerini temizleyen bileşenlerdir. Balın içeriğinde de güçlü antioksidanlar mevcuttur: Pinocembrin, pinobaxin, chrisin ve galagin. Bunlardan pinocembrin, yalnızca Balda bulunan bir antioksidandır.
Vitamin ve mineral deposudur: Bal, fruktoz ve glikoz gibi şekerlerin yanı sıra magnezyum, potasyum, kalsiyum, sodyum klorür, kükürt, demir ve fosfor gibi mineralleri de içerir. Nektar ve Polen kaynaklarının niteliklerine göre değişmekle birlikte, Balda B1, B2, C, B6, B5 ve B3 vitaminleri bulunmaktadır. Ayrıca bakır, iyot, demir ve çinko da az miktarlarda bulunur.
Yaraların tedavisinde kullanılır: Balın havadan nem çekebilme özelliği, iyileşmeyi hızlandırarak yara izi kalmasını önler. İyileşmenin gücünü artıran kolajen liflerinin üretimini hızlandırır. Balın, yaranın etrafındaki şişkinliği azaltan antienflamatuar bir etkisi vardır, bu aynı zamanda hissedilen acıyı da azaltır.