Kaymaklı Ballı Ayva Tatlısı
4 adet ayva
3 su bardağı şeker
3 su bardağı su
2 rulo kaymak
2 çorba kaşığı Bal
Ayvalar soyulur, boyuna ikiye kesilir, çekirdekleri çıkarılır. Yuvarlak kısımları tencereye gelecek şekilde dizilir. Üzerine su ve şeker ilave edilir. Kapaklı olarak, orta ateşte yumuşayana kadar pişirilir. Süzgeçle sudan alınır, soğutulur. Üzerlerine önce kaymak konur, sonra Bal gezdirilir.
17 Ocak 2013 Perşembe
Ballı Gevrek
Ballı Gevrek
Malzemeler:
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı su
14 çorba kaşığı tereyağ
5 çorba kaşığı Bal
1 kutu (350 gr.) yulaf ezmesi
1 su bardağı iri dövülmüş fındık
1 su bardağı iri dövülmüş ceviz
1 su bardağı kabuksuz kabak çekirdeği
Yapılışı:
Şekeri ve suyu bir tencereye aktarın. Şurup haline gelene dek kaynatın ve soğumaya bırakın. Hazırladığınız şuruba eritilmiş tereyaği ve 5 çorba kaşığı Balı ekleyin. Yulaf ezmesini, 1 su bardağı fındık, ceviz ve kabak çekirdeğini ekleyip, karıştırın. Fırın tepsisini yağlı kâğıtla kaplayın. Hazırladığınız Ballı karışımı kalınlığı 1 santim olacak şekilde tepsiye yayın. Önceden ısıtılmış 180 dereceli fırında altın sarısı bir renk alana kadar yaklaşık 25 dk. pişirin. Fırından çıkardıktan sonra 5 dk. bekletin. Dilediğiniz boyutlarda çubuk şeklinde kesip, servis yapın.
Malzemeler:
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı su
14 çorba kaşığı tereyağ
5 çorba kaşığı Bal
1 kutu (350 gr.) yulaf ezmesi
1 su bardağı iri dövülmüş fındık
1 su bardağı iri dövülmüş ceviz
1 su bardağı kabuksuz kabak çekirdeği
Yapılışı:
Şekeri ve suyu bir tencereye aktarın. Şurup haline gelene dek kaynatın ve soğumaya bırakın. Hazırladığınız şuruba eritilmiş tereyaği ve 5 çorba kaşığı Balı ekleyin. Yulaf ezmesini, 1 su bardağı fındık, ceviz ve kabak çekirdeğini ekleyip, karıştırın. Fırın tepsisini yağlı kâğıtla kaplayın. Hazırladığınız Ballı karışımı kalınlığı 1 santim olacak şekilde tepsiye yayın. Önceden ısıtılmış 180 dereceli fırında altın sarısı bir renk alana kadar yaklaşık 25 dk. pişirin. Fırından çıkardıktan sonra 5 dk. bekletin. Dilediğiniz boyutlarda çubuk şeklinde kesip, servis yapın.
Ballı Tavuk
Ballı Tavuk
Malzeme
- 3 çorba kaşığı Bal
- 5 diş sarımsak (ince kıyılmış)
- 45 ml (3 çorba kaşığı) sirke
- 1 çorba kaşığı soya sosu
- 1 çorba kaşığı mısır nişastası
- 10 parça tavuk üst budu (tavuk bageti)
- Tuz
Hazırlanışı
Hazırlık:
Yarım bardak suyu kaynatıp, içine Balı, sarımsağı, sirkeyi ve soya sosunu katıp karıştırın. Tavayı kısık ateş üzerine yerleştirin.
Mısır ununu, 2 çorba kaşığı su ile sulandırıp sosa yedirerek sosu koyulaştırın.
Tavukları tuzlayın. Tavukları tel ızgaranın üzerine kemikli kısımları üste gelecek şekilde dizin. Üzerine fırça ile hazırladığınız sostan sürün.
Ana Yemek:
Fırınınızın ızgarasını yakın.
Hazırlık bölümünde gösterilen biçimde kısık ateşte sosu çektirin. Bal, sarımsak, sirke ve soya sosunu içine karıştırarak sosu hazırlamaya başlayın. Sürekli çırparak mısır unu karışımını sosa yedirin. Sosu bir taşım kaynatıp ateşten alın. Bir kenarda soğumaya bırakın.
Tavukları soldaki gibi ızgaraya dizip soslayın. Tel ızgarayı altında bir tepsi ile beraber ateşten 10-15 cm mesafede bırakarak fırına yerleştirin ve ara sıra fırça ile sos sürerek tavukları 6-7 dakika pişirin. Tavukların arkalarını çevirin, kalan sosu üzerilerine sürüp, 3-4 dakika daha pişirin. Tekrar soslayın ve tavuklar iyice kızarıp, pişinceye kadar yaklaşık 5-6 dakika daha pişirip, fırından çıkartın. Bir servis tabağına aktarıp, üzerine pişme sırasında tepsiye akan sosu gezdirin. Ballı tavukları sıcak olarak servis yapın.
Malzeme
- 3 çorba kaşığı Bal
- 5 diş sarımsak (ince kıyılmış)
- 45 ml (3 çorba kaşığı) sirke
- 1 çorba kaşığı soya sosu
- 1 çorba kaşığı mısır nişastası
- 10 parça tavuk üst budu (tavuk bageti)
- Tuz
Hazırlanışı
Hazırlık:
Yarım bardak suyu kaynatıp, içine Balı, sarımsağı, sirkeyi ve soya sosunu katıp karıştırın. Tavayı kısık ateş üzerine yerleştirin.
Mısır ununu, 2 çorba kaşığı su ile sulandırıp sosa yedirerek sosu koyulaştırın.
Tavukları tuzlayın. Tavukları tel ızgaranın üzerine kemikli kısımları üste gelecek şekilde dizin. Üzerine fırça ile hazırladığınız sostan sürün.
Ana Yemek:
Fırınınızın ızgarasını yakın.
Hazırlık bölümünde gösterilen biçimde kısık ateşte sosu çektirin. Bal, sarımsak, sirke ve soya sosunu içine karıştırarak sosu hazırlamaya başlayın. Sürekli çırparak mısır unu karışımını sosa yedirin. Sosu bir taşım kaynatıp ateşten alın. Bir kenarda soğumaya bırakın.
Tavukları soldaki gibi ızgaraya dizip soslayın. Tel ızgarayı altında bir tepsi ile beraber ateşten 10-15 cm mesafede bırakarak fırına yerleştirin ve ara sıra fırça ile sos sürerek tavukları 6-7 dakika pişirin. Tavukların arkalarını çevirin, kalan sosu üzerilerine sürüp, 3-4 dakika daha pişirin. Tekrar soslayın ve tavuklar iyice kızarıp, pişinceye kadar yaklaşık 5-6 dakika daha pişirip, fırından çıkartın. Bir servis tabağına aktarıp, üzerine pişme sırasında tepsiye akan sosu gezdirin. Ballı tavukları sıcak olarak servis yapın.
Ballı ve Fındıklı Kek
Ballı ve Fındıklı Kek
Malzeme
- 1 su bardağı tuzsuz badem (kabuksuz)
- 1 su bardağı fındık
- 90 gr. Karışık portakal- limon kabuğu rendesi
- 60 gr. Kuru Kayısı
- 60 gr. İncir şekerlemesi
- 60 gr. Un
- 2 yemek kaşığı kakao
- 2 tatlı kaşığı tarçın
- 125 gr. Pudra şekeri
- 175 gr. Bal
- süslemek için pudra şekeri
Hazırlanışı
Bademleri ve fındıkları bütün olarak kavurup mixerden çekiniz.
Karışık portakal ve limon kabuğu rendelerini, badem ve fındıkları karıştırınız. Daha sonra karışımın içine kuru kayısıları küçük küçük doğrayıp, ilave ediniz.
Unu, kakao ve tarçını eleyerek karışıma ekleyiniz.
Yayvan bir kek kalıbını Ayçiçek ile yağlayıp, unlayınız.
Ufak bir tencere içine şeker ve Balı koyup, şeker Balın içinde eriyene kadar karıştırıp, kaynatınız. Rengi kahverengiye dönmeye başlayınca hemen ateşten alıp, kek hamuruna karıştırınız.
Kek hamurunu yağlanmış kek kalıbına döküp, üzerini kaşık ile düzeltiniz.
150 ºC'de 60 dakikaya yakın pişiriniz. Pişirdikten sonra kek kalıbından çıkarıp, servis tabağına alınız. Üzerine bir süzgeç yardımı ile pudra şekeri döküp, süsleyiniz.
Malzeme
- 1 su bardağı tuzsuz badem (kabuksuz)
- 1 su bardağı fındık
- 90 gr. Karışık portakal- limon kabuğu rendesi
- 60 gr. Kuru Kayısı
- 60 gr. İncir şekerlemesi
- 60 gr. Un
- 2 yemek kaşığı kakao
- 2 tatlı kaşığı tarçın
- 125 gr. Pudra şekeri
- 175 gr. Bal
- süslemek için pudra şekeri
Hazırlanışı
Bademleri ve fındıkları bütün olarak kavurup mixerden çekiniz.
Karışık portakal ve limon kabuğu rendelerini, badem ve fındıkları karıştırınız. Daha sonra karışımın içine kuru kayısıları küçük küçük doğrayıp, ilave ediniz.
Unu, kakao ve tarçını eleyerek karışıma ekleyiniz.
Yayvan bir kek kalıbını Ayçiçek ile yağlayıp, unlayınız.
Ufak bir tencere içine şeker ve Balı koyup, şeker Balın içinde eriyene kadar karıştırıp, kaynatınız. Rengi kahverengiye dönmeye başlayınca hemen ateşten alıp, kek hamuruna karıştırınız.
Kek hamurunu yağlanmış kek kalıbına döküp, üzerini kaşık ile düzeltiniz.
150 ºC'de 60 dakikaya yakın pişiriniz. Pişirdikten sonra kek kalıbından çıkarıp, servis tabağına alınız. Üzerine bir süzgeç yardımı ile pudra şekeri döküp, süsleyiniz.
Ballı Kek
Ballı Kek
Malzeme
- 175 gram Ayçiçek yağı
- 1 su bardağı pudra şekeri
- 3 adet yumurta
- 1 su bardağı yoğurt
- 3 su bardağı un
- 4 yemek kaşığı Bal
- 1 adet limon kabuğu rendesi
- 1 paket Kabartma tozu
- Tuz ve karabiber
- Sosu için:
- 2 yemek kaşığı Ayçiçek yağı
- 2 yemek kaşığı Bal
- 3 yemek kaşığı iri çekilmiş fındık
Hazırlanışı
Oda sıcaklığında bekletip, yumuşattığınız tereyağını, yumurtaları, pudra şekerini, Balı, vanilyayı, yoğurdu ve limon kabuğu rendesini bir çırpıcı veya mikser yardımı ile krema kıvamına gelene kadar çırpınız.
Krema kıvamına gelince, bir süzgeç yardımı ile eleyerek un ve kabartma tozunu ilave edip, karıştırınız.
Sıvı ayçiçek ile yağlanmış kek kalıbına harcı döküp, Önceden 185 derece de ısıttığınız fırında 35?40 pişiriniz.
Pişen keki kek kalıbında 5 dakika soğuttuktan sonra servis tabağına ters çeviriniz.
Sosu için: Küçük bir tavada ayçiçek yağını kızdırıp fındıkları kavurunuz. Balı ilave edip, 5 dakika kavurduktan sonra sıvı ayçiçek ile hafifçe yağladığınız tepsiye veya tabağa sosu döküp, soğutunuz. Fındıklı karamel soğuduktan sonra bıçak ile kesip kekin üzerine serpip, servis ediniz.
Malzeme
- 175 gram Ayçiçek yağı
- 1 su bardağı pudra şekeri
- 3 adet yumurta
- 1 su bardağı yoğurt
- 3 su bardağı un
- 4 yemek kaşığı Bal
- 1 adet limon kabuğu rendesi
- 1 paket Kabartma tozu
- Tuz ve karabiber
- Sosu için:
- 2 yemek kaşığı Ayçiçek yağı
- 2 yemek kaşığı Bal
- 3 yemek kaşığı iri çekilmiş fındık
Hazırlanışı
Oda sıcaklığında bekletip, yumuşattığınız tereyağını, yumurtaları, pudra şekerini, Balı, vanilyayı, yoğurdu ve limon kabuğu rendesini bir çırpıcı veya mikser yardımı ile krema kıvamına gelene kadar çırpınız.
Krema kıvamına gelince, bir süzgeç yardımı ile eleyerek un ve kabartma tozunu ilave edip, karıştırınız.
Sıvı ayçiçek ile yağlanmış kek kalıbına harcı döküp, Önceden 185 derece de ısıttığınız fırında 35?40 pişiriniz.
Pişen keki kek kalıbında 5 dakika soğuttuktan sonra servis tabağına ters çeviriniz.
Sosu için: Küçük bir tavada ayçiçek yağını kızdırıp fındıkları kavurunuz. Balı ilave edip, 5 dakika kavurduktan sonra sıvı ayçiçek ile hafifçe yağladığınız tepsiye veya tabağa sosu döküp, soğutunuz. Fındıklı karamel soğuduktan sonra bıçak ile kesip kekin üzerine serpip, servis ediniz.
Cevizli ve Ballı Kurabiye
Cevizli ve Ballı Kurabiye
Malzeme
- tereyağı (125 gr) (oda sıcaklığında)
- 1,5 su bardağı pudra şekeri (185 gr)
- 3 adet yumurta sarısı
- ½ su bardağı süt (100 ml)
- 1 çorba kaşığı Bal
- 1 paket kabartma tozu
- 4,5 su bardağından 1 parmak az un (500 gr)
- Üstü İçin:
- 2 adet yumurta akı
- 1 su bardağı iri çekilmiş ceviz
Hazırlanışı
Fırınınızı 170°C'ye ısıtın. Fırın tepsisini yağlayın.
Unu tezgâha eleyin. tere yağını küçük parçalar halinde doğrayıp, unun üzerine serpiştirin. Yağ ve unu parmak uçlarınızla hafifçe havalandırarak birbirine karıştırın. Pütür pütür görünümlü bir karışım elde edeceksiniz.
Pudra şekerini, yumurta sarılarını, sütü, Balı ve kabartma tozunu yağlı unlu karışıma ilave edin. Elinizi bırakan yumuşak bir hamur elde edene kadar hafifçe yoğurun. Hamur elinizi bırakmazsa çok az daha un ilave edin.
Yoğurduğunuz hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın. Elinizle yuvarlayarak top şeklini verin.
Bir kâseye yumurta aklarını koyun ve çok az çırparak karıştırın. İri çekilmiş cevizi de başka bir kâseye koyun. Hamur toplarını önce yumurta akına sonra cevize batırın ve her tarafının ceviz kaplanmasını sağlayın.
Yağlanmış fırın tepsisine 3 parmak aralıklarla dizin. Önceden ısıttığınız fırında yaklaşık 30-35 dakika cevizler hafif kızarana kadar pişirin.
Soğuduktan sonra tepsiden alıp servis yapın.
Not: Kurabiyelerinizi ağzı kapalı cam kavanoz içinde bayatlamadan uzun süre saklayabilirsiniz.
Malzeme
- tereyağı (125 gr) (oda sıcaklığında)
- 1,5 su bardağı pudra şekeri (185 gr)
- 3 adet yumurta sarısı
- ½ su bardağı süt (100 ml)
- 1 çorba kaşığı Bal
- 1 paket kabartma tozu
- 4,5 su bardağından 1 parmak az un (500 gr)
- Üstü İçin:
- 2 adet yumurta akı
- 1 su bardağı iri çekilmiş ceviz
Hazırlanışı
Fırınınızı 170°C'ye ısıtın. Fırın tepsisini yağlayın.
Unu tezgâha eleyin. tere yağını küçük parçalar halinde doğrayıp, unun üzerine serpiştirin. Yağ ve unu parmak uçlarınızla hafifçe havalandırarak birbirine karıştırın. Pütür pütür görünümlü bir karışım elde edeceksiniz.
Pudra şekerini, yumurta sarılarını, sütü, Balı ve kabartma tozunu yağlı unlu karışıma ilave edin. Elinizi bırakan yumuşak bir hamur elde edene kadar hafifçe yoğurun. Hamur elinizi bırakmazsa çok az daha un ilave edin.
Yoğurduğunuz hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın. Elinizle yuvarlayarak top şeklini verin.
Bir kâseye yumurta aklarını koyun ve çok az çırparak karıştırın. İri çekilmiş cevizi de başka bir kâseye koyun. Hamur toplarını önce yumurta akına sonra cevize batırın ve her tarafının ceviz kaplanmasını sağlayın.
Yağlanmış fırın tepsisine 3 parmak aralıklarla dizin. Önceden ısıttığınız fırında yaklaşık 30-35 dakika cevizler hafif kızarana kadar pişirin.
Soğuduktan sonra tepsiden alıp servis yapın.
Not: Kurabiyelerinizi ağzı kapalı cam kavanoz içinde bayatlamadan uzun süre saklayabilirsiniz.
Ballı Sebze
Ballı Sebze
Malzeme
4 adet şalgam
4 adet havuç
1 adet soğan
3 çorba kaşığı Bal
100 gr. Tereyağı
1 adet defne yaprağı
4 adet bonfile
Tuz
Karabiber
Hazırlanışı
Şalgam ve havucu ayıklayıp, küp şeklinde doğrayın. Soğanı ortadan ikiye kesin.
Küçük bir tencereyi yarısına kadar su ile doldurun. 2 çorba kaşığı Bal ve soğanı ekleyip kaynatın.
Sebzeleri ilave edip 5 dakika haşlayın.
Sebzeleri sudan çıkarıp süzün, 50 gr. tereyağında kavurun.
Tuz, karabiber ve defne yaprağını ekleyin. Üzerine kalan 1 çorba kaşığı Balı koyup karıştırın.
Bonfileleri kızartın. Ballı sebzeleri tereyağında kızartılmış bonfilenin yanında garnitür olarak servis yapın.
Malzeme
4 adet şalgam
4 adet havuç
1 adet soğan
3 çorba kaşığı Bal
100 gr. Tereyağı
1 adet defne yaprağı
4 adet bonfile
Tuz
Karabiber
Hazırlanışı
Şalgam ve havucu ayıklayıp, küp şeklinde doğrayın. Soğanı ortadan ikiye kesin.
Küçük bir tencereyi yarısına kadar su ile doldurun. 2 çorba kaşığı Bal ve soğanı ekleyip kaynatın.
Sebzeleri ilave edip 5 dakika haşlayın.
Sebzeleri sudan çıkarıp süzün, 50 gr. tereyağında kavurun.
Tuz, karabiber ve defne yaprağını ekleyin. Üzerine kalan 1 çorba kaşığı Balı koyup karıştırın.
Bonfileleri kızartın. Ballı sebzeleri tereyağında kızartılmış bonfilenin yanında garnitür olarak servis yapın.
Ballı Domates Sosu
Ballı Domates Sosu
75 cl. (3 su bardağı) domates suyu (domatesten rendelenmiş)
2 diş sârımsak (ince kıyılmış)
2 çorba kaşığı arpacık soğanı (kıyılmış)
1 1/2 çorba kaşığı limon suyu (taze sıkılmış)
1/4 tatlı kaşığı kekik
2 çorba kaşığı Bal
bir tutam tuz
bir tutam karabiber (taze çekilmiş)
Bir tencereye domates suyunu koyup, tencereyi kısık ateşe oturtarak, pişirin. Sarımsaklar, arpacık soğanları, limon suyu, kekik, Bal, tuz ve karabiberi ekleyip, karışımı 10 dakika pişirin. Tencereyi ateşten alıp, sosu bir kâseye aktararak, ılınmaya bırakın. Sonra buzdolabına kaldırıp, en az 45 dakika soğuttuktan sonra, servis yapın.
75 cl. (3 su bardağı) domates suyu (domatesten rendelenmiş)
2 diş sârımsak (ince kıyılmış)
2 çorba kaşığı arpacık soğanı (kıyılmış)
1 1/2 çorba kaşığı limon suyu (taze sıkılmış)
1/4 tatlı kaşığı kekik
2 çorba kaşığı Bal
bir tutam tuz
bir tutam karabiber (taze çekilmiş)
Bir tencereye domates suyunu koyup, tencereyi kısık ateşe oturtarak, pişirin. Sarımsaklar, arpacık soğanları, limon suyu, kekik, Bal, tuz ve karabiberi ekleyip, karışımı 10 dakika pişirin. Tencereyi ateşten alıp, sosu bir kâseye aktararak, ılınmaya bırakın. Sonra buzdolabına kaldırıp, en az 45 dakika soğuttuktan sonra, servis yapın.
Ballı Piliç
Ballı Piliç
4 piliç budu (derileri ayıklanmış)
1/4 tatlı kaşığı tuz
bir tutam karabiber (taze çekilmiş)
1 çorba kaşığı ayçiçek yağı
1/2 çorba kaşığı tuzsuz tereyağı
2 çorba kaşığı Bal
2 çorba kaşığı tuzsuz tavuk suyu
2 diş sarımsak (ince kıyılmış)
4 çorba kaşığı fesleğen (kıyılmış)
Önce fırınınızı 200°C'a ısıtın. Her piliç budu için bir kenarı 30 cm'lik kare biçiminde bir alüminyum folyo kesin. Piliç butlarının üstüne tuz ve karabiberi serpin. Ayçiçek yağını ve tereyağını bir tencereye koyup, tencereyi orta ateşe oturtarak, tereyağını eritin. Eriyince piliç butlarını koyup, her iki yanlarını altın sarısı bir renk alıncaya kadar (2'şer dakika) kızartın. Tavayı ateşten alıp, butları bir tabağa çıkarın. Butlardan birini alüminyum folyo parçalarından birinin tam ortasına koyup, üstüne 1,5 tatlı kaşığı Bal ve 1,5 tatlı kaşığı tavuk suyunu damla damla dökün. Sarımsakların dörtte birini budun üstüne koyup, sarımsakların üstüne de ince bir tabaka halinde fesleğen yapraklan döşeyin. Sonra alüminyum folyoyu, budu saracak biçimde katlayıp, üstten kapatarak, bir fırın tepsisine yerleştirin. Kalan butlar ve kalan malzemeyle aynı işlemleri yineleyin.
Bütün paketler tepsiye yerleştirilince, tepsiyi fırına verip, butları 30 dakika pişirin. Sonra tepsiyi fırından alıp, paketlerden birini, suyunun dökülmemesi için dikkatlice açın ve bir bıçağın ucunu buda batırarak, açık renkli, berrak bir sıvı akıp akmadığını kontrol edin (akan su koyu renkteyse, tepsiyi yeniden fırına vererek, 5 dakika daha pişirin).
Butlar istenen kıvamda pişince her paketi açıp, butlar ve üstlerindeki malzemeleri birer servistabağına çıkarın. Alüminyum folyolarda kalan'pişme sularını da üstlerine gezdirip, servis yapın.
4 piliç budu (derileri ayıklanmış)
1/4 tatlı kaşığı tuz
bir tutam karabiber (taze çekilmiş)
1 çorba kaşığı ayçiçek yağı
1/2 çorba kaşığı tuzsuz tereyağı
2 çorba kaşığı Bal
2 çorba kaşığı tuzsuz tavuk suyu
2 diş sarımsak (ince kıyılmış)
4 çorba kaşığı fesleğen (kıyılmış)
Önce fırınınızı 200°C'a ısıtın. Her piliç budu için bir kenarı 30 cm'lik kare biçiminde bir alüminyum folyo kesin. Piliç butlarının üstüne tuz ve karabiberi serpin. Ayçiçek yağını ve tereyağını bir tencereye koyup, tencereyi orta ateşe oturtarak, tereyağını eritin. Eriyince piliç butlarını koyup, her iki yanlarını altın sarısı bir renk alıncaya kadar (2'şer dakika) kızartın. Tavayı ateşten alıp, butları bir tabağa çıkarın. Butlardan birini alüminyum folyo parçalarından birinin tam ortasına koyup, üstüne 1,5 tatlı kaşığı Bal ve 1,5 tatlı kaşığı tavuk suyunu damla damla dökün. Sarımsakların dörtte birini budun üstüne koyup, sarımsakların üstüne de ince bir tabaka halinde fesleğen yapraklan döşeyin. Sonra alüminyum folyoyu, budu saracak biçimde katlayıp, üstten kapatarak, bir fırın tepsisine yerleştirin. Kalan butlar ve kalan malzemeyle aynı işlemleri yineleyin.
Bütün paketler tepsiye yerleştirilince, tepsiyi fırına verip, butları 30 dakika pişirin. Sonra tepsiyi fırından alıp, paketlerden birini, suyunun dökülmemesi için dikkatlice açın ve bir bıçağın ucunu buda batırarak, açık renkli, berrak bir sıvı akıp akmadığını kontrol edin (akan su koyu renkteyse, tepsiyi yeniden fırına vererek, 5 dakika daha pişirin).
Butlar istenen kıvamda pişince her paketi açıp, butlar ve üstlerindeki malzemeleri birer servistabağına çıkarın. Alüminyum folyolarda kalan'pişme sularını da üstlerine gezdirip, servis yapın.
Ballı Hindi Fırın
Ballı Hindi Fırın (Fransa)
1 hindi (yaklaşık 5,5 kg; boyun, katı ve yüreği, sos için ayrılmış)
1/2 tatlı kaşığı tuz
bir tutam karabiber (taze çekilmiş)
2 çorba kaşığı Bal
Portakallı - patatesli harç:
1 limonun kabuğu (ince şeritler halinde kesilmiş)
4 portakal (2'sinin kabuğu soyulup, ince şeritler halinde kesilmiş)
6 orta boy patates (kabukları soyulup, küp biçiminde doğranmış)
90 g (6 çorba kaşığı) tuzsuz tereyağı
3 iri soğan (doğranmış)
4 çorba kaşığı limon suyu (taze sıkılmış)
1/2 su bardağı tuzsuz tavuk (ya da hindi) suyu
bir tutam tuz
bir tutam karabiber (taze çekilmiş)
1/2 tatlı kaşığı karanfil (dövülmüş)
1/2 tatlı kaşığı hardal tozu
6 kepek ekmeği dilimi (küp biçiminde doğranıp, fırında kuruyuncaya kadar pişirilmiş)
Portakal sosu:
hindinin boyun, katı ve yüreği
1 çorba kaşığı ayçiçek yağı
1 havuç (doğranmış)
1 kereviz sapı (iri doğranmış)
2 orta boy soğan (iri doğranmış)
1 diş sarımsak (iri kıyılmış)
1 defne yaprağı
1/2 tatlı kaşığı kekik
hindinin fırında pişme suyu
1 portakal (kabuğu rendelenip, suyu sıkılmış)
1 çorba kaşığı sirke
2 çorba kaşığı mısır nişastası
1/2 tatlı kaşığı tuz
bir tutam karabiber (taze çekilmiş)
Harcı hazırlamak için limon ve portakal kabuklarını 25 cl. (1 su bardağı) kaynar suda 1 dakika haşlayıp, bir süzgeçte süzerek, bir kenara bırakın. Keskin bir bıçakla 2 portakalın kabuğunu soyup, 4 portakalı da dilimlere ayırdıktan sonra, her dilimi ortadan 2'ye keserek bir kenara bırakın.
Büyük bir tencerede 2 litre (8 su bardağı) su kaynatıp, kaynayınca patates parçalarını koyarak, 3 dakika haşlayın. Sonra bir süzgeçte süzüp, bir kenara bırakın.
Bir tencereye tereyağının 60 g'ını (4 çorba kaşığı) koyup, tencereyi orta ateşe oturtarak, tereyağını eritin. Eriyince soğanları koyup, ara sıra karıştırarak, saydamlaşıncaya kadar (yaklaşık 10 dakika) pişirin. Haşlanmış limon ve portakal kabukları, portakal parçaları, haşlanmış patatesler, limon suyu, tavuk (ya da hindi) suyu, tuz ve karabiberi ekleyip, patatesler iyice yumuşayıncaya kadar (8-10 dakika) pişirin. Tencereyi ateşten alıp, karanfiller, hardal tozu, kalan tereyağı ve ekmek parçalarını ekleyerek, iyice karıştırdıktan sonra, bir kenarda soğumaya bırakın.
Hindi suyu hazırlamak için hindi boynunu küçük parçalar halinde kesin. Ayçiçek yağını bir tencereye koyup, tencereyi orta ateşe oturtarak, yağı ısıtın. Isınınca hindi boynu parçaları, katısı ve yüreği, havuç parçalan, kereviz parçaları, soğanlar ve sarımsakları koyup, sık sık karıştırarak, yaklaşık 5 dakika pişirin. Defne yaprağı, kekik ve 75 cl (3 su bardağı) su ekleyip, ateşi kısarak, karışımı 1 saat pişirin (arada, yüzeyde biriken köpük ve posaları kaşıkla alıp, atın). Tencereyi ateşten alıp, hindi suyunu bir süzgeçten bir kâseye süzerek (süzgeçte kalan katı parçaları bir kaşığın tersiyle bastırarak, bütün sularını süzdürün), bir kenara bırakın.
Önce fırınınızı 180°C ısıtın. Hindinin içini ve dışını soğuk su altında çalkalayıp, suyunu bir süzgeç üstünde iyice süzdürerek, kâğıt mutfak havlusuyla kurulayın. Tuzu ve karabiberi, hindinin göğüs boşluğuna ve üstüne sürün.
Tencerede soğuyan harcı hindinin içine gevşekçe doldurup, butlarının uçlarını bir sicimle sıkıca bağlayın; kanatlarını da altına kıvırın. Sonra, ateşe dayanıklı bir seramik kap içine oturtulmuş tel ızgara üstüne koyup, kaba 25 cl (1 su bardağı) su boşaltın.
Seramik kaptan 45 cm daha geniş bir alüminyum folyoyu parlak bölümü alta gelecek biçimde hindinin üstüne yayıp, kenarlarını kabın iç çeperine tutturun. Kabı fırına verip, hindiyi 2,5 saat pişirin.
Kabı fırından alıp, üstündeki alüminyum folyoyu atın. Hindinin her yanına mutfak fırçasıyla Balı sürüp, fırının sıcaklığını 170 °C düşürdükten sonra, kabı yeniden fırına verin ve üstü açık olarak 1 saat daha pişirin. Kabı fırından alıp, hindiyi bir kenarda 20 dakika soğumaya bıraktıktan sonra (kaptaki pişme suyunu saklayın), içindeki harcı kaşıkla bir kâseye aktarın ve üstünü alüminyum folyoyla örterek, sıcak kalmasını sağlayın. Kâsedeki hindi suyu, seramik kaptaki pişme suyu, portakal kabuğu rendesi, portakal suyu ve sirkeyi bir tencereye koyup, tencereyi orta ateşe oturtarak, karışımı bir taşım kaynatın. Kaynayınca mısır nişastasını ekleyip, yeniden bir taşım kaynatın. Kaynayınca ateşi kısıp, 5 dakika pişirdikten sonra, tuz ve karabiberi serperek, tencereyi ateşten alın ve sosu bir kaseye aktarın. Hindinin çevresini haşlanmış limon, portakal kabuklarıyla süsleyip yanında harcı ve sosuyla servis yapın.
1 hindi (yaklaşık 5,5 kg; boyun, katı ve yüreği, sos için ayrılmış)
1/2 tatlı kaşığı tuz
bir tutam karabiber (taze çekilmiş)
2 çorba kaşığı Bal
Portakallı - patatesli harç:
1 limonun kabuğu (ince şeritler halinde kesilmiş)
4 portakal (2'sinin kabuğu soyulup, ince şeritler halinde kesilmiş)
6 orta boy patates (kabukları soyulup, küp biçiminde doğranmış)
90 g (6 çorba kaşığı) tuzsuz tereyağı
3 iri soğan (doğranmış)
4 çorba kaşığı limon suyu (taze sıkılmış)
1/2 su bardağı tuzsuz tavuk (ya da hindi) suyu
bir tutam tuz
bir tutam karabiber (taze çekilmiş)
1/2 tatlı kaşığı karanfil (dövülmüş)
1/2 tatlı kaşığı hardal tozu
6 kepek ekmeği dilimi (küp biçiminde doğranıp, fırında kuruyuncaya kadar pişirilmiş)
Portakal sosu:
hindinin boyun, katı ve yüreği
1 çorba kaşığı ayçiçek yağı
1 havuç (doğranmış)
1 kereviz sapı (iri doğranmış)
2 orta boy soğan (iri doğranmış)
1 diş sarımsak (iri kıyılmış)
1 defne yaprağı
1/2 tatlı kaşığı kekik
hindinin fırında pişme suyu
1 portakal (kabuğu rendelenip, suyu sıkılmış)
1 çorba kaşığı sirke
2 çorba kaşığı mısır nişastası
1/2 tatlı kaşığı tuz
bir tutam karabiber (taze çekilmiş)
Harcı hazırlamak için limon ve portakal kabuklarını 25 cl. (1 su bardağı) kaynar suda 1 dakika haşlayıp, bir süzgeçte süzerek, bir kenara bırakın. Keskin bir bıçakla 2 portakalın kabuğunu soyup, 4 portakalı da dilimlere ayırdıktan sonra, her dilimi ortadan 2'ye keserek bir kenara bırakın.
Büyük bir tencerede 2 litre (8 su bardağı) su kaynatıp, kaynayınca patates parçalarını koyarak, 3 dakika haşlayın. Sonra bir süzgeçte süzüp, bir kenara bırakın.
Bir tencereye tereyağının 60 g'ını (4 çorba kaşığı) koyup, tencereyi orta ateşe oturtarak, tereyağını eritin. Eriyince soğanları koyup, ara sıra karıştırarak, saydamlaşıncaya kadar (yaklaşık 10 dakika) pişirin. Haşlanmış limon ve portakal kabukları, portakal parçaları, haşlanmış patatesler, limon suyu, tavuk (ya da hindi) suyu, tuz ve karabiberi ekleyip, patatesler iyice yumuşayıncaya kadar (8-10 dakika) pişirin. Tencereyi ateşten alıp, karanfiller, hardal tozu, kalan tereyağı ve ekmek parçalarını ekleyerek, iyice karıştırdıktan sonra, bir kenarda soğumaya bırakın.
Hindi suyu hazırlamak için hindi boynunu küçük parçalar halinde kesin. Ayçiçek yağını bir tencereye koyup, tencereyi orta ateşe oturtarak, yağı ısıtın. Isınınca hindi boynu parçaları, katısı ve yüreği, havuç parçalan, kereviz parçaları, soğanlar ve sarımsakları koyup, sık sık karıştırarak, yaklaşık 5 dakika pişirin. Defne yaprağı, kekik ve 75 cl (3 su bardağı) su ekleyip, ateşi kısarak, karışımı 1 saat pişirin (arada, yüzeyde biriken köpük ve posaları kaşıkla alıp, atın). Tencereyi ateşten alıp, hindi suyunu bir süzgeçten bir kâseye süzerek (süzgeçte kalan katı parçaları bir kaşığın tersiyle bastırarak, bütün sularını süzdürün), bir kenara bırakın.
Önce fırınınızı 180°C ısıtın. Hindinin içini ve dışını soğuk su altında çalkalayıp, suyunu bir süzgeç üstünde iyice süzdürerek, kâğıt mutfak havlusuyla kurulayın. Tuzu ve karabiberi, hindinin göğüs boşluğuna ve üstüne sürün.
Tencerede soğuyan harcı hindinin içine gevşekçe doldurup, butlarının uçlarını bir sicimle sıkıca bağlayın; kanatlarını da altına kıvırın. Sonra, ateşe dayanıklı bir seramik kap içine oturtulmuş tel ızgara üstüne koyup, kaba 25 cl (1 su bardağı) su boşaltın.
Seramik kaptan 45 cm daha geniş bir alüminyum folyoyu parlak bölümü alta gelecek biçimde hindinin üstüne yayıp, kenarlarını kabın iç çeperine tutturun. Kabı fırına verip, hindiyi 2,5 saat pişirin.
Kabı fırından alıp, üstündeki alüminyum folyoyu atın. Hindinin her yanına mutfak fırçasıyla Balı sürüp, fırının sıcaklığını 170 °C düşürdükten sonra, kabı yeniden fırına verin ve üstü açık olarak 1 saat daha pişirin. Kabı fırından alıp, hindiyi bir kenarda 20 dakika soğumaya bıraktıktan sonra (kaptaki pişme suyunu saklayın), içindeki harcı kaşıkla bir kâseye aktarın ve üstünü alüminyum folyoyla örterek, sıcak kalmasını sağlayın. Kâsedeki hindi suyu, seramik kaptaki pişme suyu, portakal kabuğu rendesi, portakal suyu ve sirkeyi bir tencereye koyup, tencereyi orta ateşe oturtarak, karışımı bir taşım kaynatın. Kaynayınca mısır nişastasını ekleyip, yeniden bir taşım kaynatın. Kaynayınca ateşi kısıp, 5 dakika pişirdikten sonra, tuz ve karabiberi serperek, tencereyi ateşten alın ve sosu bir kaseye aktarın. Hindinin çevresini haşlanmış limon, portakal kabuklarıyla süsleyip yanında harcı ve sosuyla servis yapın.
Ballı Üzümlü Kek
ballı Üzümlü Kek
3 adet yumurta
1 çay bardağı şeker
3 çorba kaşığı eritilmiş tereyağı
2 çorba kaşığı bal
1 su bardağı kuru üzüm
2 çorba kaşığı kakao
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 su bardağı un
Yumurtalar kırılır. Üzerine şeker eklenir ve mikserle bembeyaz olana kadar çırpılır. Üzerine üzüm dışındaki tüm malzeme eklenir, karıştırılır. Üzüm de eklendikten sonra yağlanmış kek kalıbına dökülür. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında yaklaşık 1 saat pişirilir.
3 adet yumurta
1 çay bardağı şeker
3 çorba kaşığı eritilmiş tereyağı
2 çorba kaşığı bal
1 su bardağı kuru üzüm
2 çorba kaşığı kakao
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 su bardağı un
Yumurtalar kırılır. Üzerine şeker eklenir ve mikserle bembeyaz olana kadar çırpılır. Üzerine üzüm dışındaki tüm malzeme eklenir, karıştırılır. Üzüm de eklendikten sonra yağlanmış kek kalıbına dökülür. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında yaklaşık 1 saat pişirilir.
Ballı Limonlu maske
Bu maske cildi parlatma, diriltme ve cilde sağlıklı bir görünüm kazandırmak için yapılan oldukça faydalı doğal bir cilt maskesi. Limon ile Balı karıştırıp cildimize uyguladığımızda cildimiz inanılmaz derecede parlıyor, sağlıklı ve dinç bir görünüm kazanıyor.balile limondan yapılan limonlu bal maskesi nasıl uygulanıyor? Oldukça basit bir doğal cilt maskesi. İşte maskenin yapılışı: 2 kaşık bal ve 1 kaşık limon suyu nu karıştırıp yüzünüze komple sürün. Bunu haftada 2 kere yaparsanız cildiniz daha parlak ve sağlıklı görünecektir.
Doğal cilt bakım maskelerinin nasıl uygulanacağını da kısaca anlatalım sevgili hanımlar.
Maskeleri banyodan ya da yüzünüzü yıkadıktan sonra veya masaj sonrasında uygulamanız yararlı olur.
Toz maskeleri etkisini görebilmek için su ile birlikte iyice karıştırmalı ve 5 dakika içinde cildinize yedirmelisiniz. Uyguladığınız maske en az 20 -30 dakika yüzünüzde kalmalı.
Eğer cildinizde leke, iz, çil ve siyah nokta varsa peeling maskesi uygulayın ve yüzünüze peeling yapın. Peeling yapmak oldukça kolay.
1 yemek kaşığı Türk kahvesi
1 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı
Hafta da bir gün banyo öncesi ya da banyo esnasında yumuşak hareketlerle masaj yaparak göz çevresi hariç tüm yüze peeling yapın. Yüzünüzde sivilce ve akne olan bölümlere asla peeling uygulaması yapmayın, köklerini aktive eder bu da sivilcelerin yayılmasına ve büyümesine sebep olur.
Çok kuru ya da dermatit problemi olan ciltler peeling uygulamalarını 15 günde bir yapmalıdırlar. Mutlaka peeling sonrası yoğun nemlendirme özelliği olan ürünler kullanmalıdırlar.
Doğal cilt bakım maskelerinin nasıl uygulanacağını da kısaca anlatalım sevgili hanımlar.
Maskeleri banyodan ya da yüzünüzü yıkadıktan sonra veya masaj sonrasında uygulamanız yararlı olur.
Toz maskeleri etkisini görebilmek için su ile birlikte iyice karıştırmalı ve 5 dakika içinde cildinize yedirmelisiniz. Uyguladığınız maske en az 20 -30 dakika yüzünüzde kalmalı.
Eğer cildinizde leke, iz, çil ve siyah nokta varsa peeling maskesi uygulayın ve yüzünüze peeling yapın. Peeling yapmak oldukça kolay.
1 yemek kaşığı Türk kahvesi
1 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı
Hafta da bir gün banyo öncesi ya da banyo esnasında yumuşak hareketlerle masaj yaparak göz çevresi hariç tüm yüze peeling yapın. Yüzünüzde sivilce ve akne olan bölümlere asla peeling uygulaması yapmayın, köklerini aktive eder bu da sivilcelerin yayılmasına ve büyümesine sebep olur.
Çok kuru ya da dermatit problemi olan ciltler peeling uygulamalarını 15 günde bir yapmalıdırlar. Mutlaka peeling sonrası yoğun nemlendirme özelliği olan ürünler kullanmalıdırlar.
Karakovan balı
Karakovan balı, içi oyulmuş, iki tarafı da bir tapayla kapatılmış bir kütüğün içine arının yerleştirilmesi yapılan ilkel ama en doğal arıcılık türüdür. Bu ilkel metod dışında sepet içerisine, özel yapılan kovanlar içerisinede arı konulmak sureti ile karakovan balı üretilmektedir. Burada maksat kütük, sepet veya kovan içerisine hiçbir şey koymadan arıyı bırakarak, mum ve balın tamamen arı tarafından yapılmasını sağlamaktır. Karadeniz bölgesinde yaygın olarak yapılan karakovan arıcılığı zorluğundan dolayı günümüzde azalma eğilimindedir. balını farklı kılan asıl özellik ise içindeki peteği dahil her şeyin tamamen doğal olması ve asla insan elinin değmiyor olmasıdır. Petekler doğal olduğundan süzmeden tüketilir, bu sayede mum ve balın yanı sıra polen de daha fazla tüketilmiş olur.
DOĞAL BAL NASIL ANLAŞILIR?
DOĞAL BAL NASIL ANLAŞILIR?
Eskiden baldan anlayan insanlar bal alacakları zaman taze süzme bal alıyorlarsa, tahta bal kaşığını, bala daldırıp havaya çekerlermiş, bal ip gibi kopmadan akarsa şekersiz doğal bal, kesik kesik akarsa şekerli bal olarak bilirlermiş. Şekerli bal kaşıktan akarken, hiç uzamaz sürekli kesik kesik damlar. Fakat hakiki bal uzayarak akar.
bal donmuş (kristalize olmuş) halde ise; krem rengi görünümünde ve sertleşmiş kıvamda olmalıdır. Arzu edilirse, 45 dereceye kadar hafif ısıda, bir tencerenin içine oturtulan su dolu bir kasede bekletilerek (benmari usulü) eritilebilir. Balı koyduğunuz suyun 45 dereceyi geçmesin dememezin sebebi; balın 45 derece ve üzerindeki ısıya maruz kalması, genotoksik ve setetoksik zehirli madde ortaya çıkarıyor (bilimsel adıyla HMF). Buda şifa kaynağının zarara dönüşmesine sebep oluyor.
Balın vitaminlerinden faydalanmak için donmuş (kristalize olmuş) ve ısıl işlem görmemiş ballar tercih edilmeli. Yani balın içindeki polenleri ayrıştırılmamalı tamamen doğal olmalıdır.
Şekersiz doğal bal boğazı yakmaz, tadı da hafif ve hoştur, şeker varsa boğazda yanma hissedersiniz, tadı da dilinize garip gelebilir!
Doğal balda ağır ilaç kokusu olmaz, genelde çiçek veya bitkinin türüne göre kendine has hoş bir koku taşır.
Eskiden baldan anlayan insanlar bal alacakları zaman taze süzme bal alıyorlarsa, tahta bal kaşığını, bala daldırıp havaya çekerlermiş, bal ip gibi kopmadan akarsa şekersiz doğal bal, kesik kesik akarsa şekerli bal olarak bilirlermiş. Şekerli bal kaşıktan akarken, hiç uzamaz sürekli kesik kesik damlar. Fakat hakiki bal uzayarak akar.
bal donmuş (kristalize olmuş) halde ise; krem rengi görünümünde ve sertleşmiş kıvamda olmalıdır. Arzu edilirse, 45 dereceye kadar hafif ısıda, bir tencerenin içine oturtulan su dolu bir kasede bekletilerek (benmari usulü) eritilebilir. Balı koyduğunuz suyun 45 dereceyi geçmesin dememezin sebebi; balın 45 derece ve üzerindeki ısıya maruz kalması, genotoksik ve setetoksik zehirli madde ortaya çıkarıyor (bilimsel adıyla HMF). Buda şifa kaynağının zarara dönüşmesine sebep oluyor.
Balın vitaminlerinden faydalanmak için donmuş (kristalize olmuş) ve ısıl işlem görmemiş ballar tercih edilmeli. Yani balın içindeki polenleri ayrıştırılmamalı tamamen doğal olmalıdır.
Şekersiz doğal bal boğazı yakmaz, tadı da hafif ve hoştur, şeker varsa boğazda yanma hissedersiniz, tadı da dilinize garip gelebilir!
Doğal balda ağır ilaç kokusu olmaz, genelde çiçek veya bitkinin türüne göre kendine has hoş bir koku taşır.
11 Ocak 2013 Cuma
Ballı Tarçınlı Külahta Bisküvi
Ballı Tarçınlı Külahta Bisküvi
Malzemesi:
1/2 bardak un
1/2 komposto kaşığı tarçın
1/4 bardak çok ince kıyılmış badem
1/4 bardak tereyağı
1/4 bardak toz şeker
1/2 bardak Bal
1 yumurta
Hazırlanışı:
Una, baharat ve bademi karıştırın. Tereyağını iyice çarpın. Şekeri ilave ederek çırpmaya devam edin. Bal ve yumurtayı da katarak çırpmaya devam edin. Unu da katın. İyice karıştırın. İyice yağlanmış olan büyük tepsiye 1/4 komposto kaşığı miktarındaki malzemeyi dökün. Kaşıkla bastırarak yayın ve yassıltın. Döktüğünüz malzemenin arasında en az 3 santim aralık bırakın. Hamur parçaları birbirine değmemelidir. Ağır ateşli fırında 10 dakika kadar pişirin. 1 dakika kadar soğuttuktan sonra parçaları fırından çıkarıp bükerek külah biçimi verin. Külahlara kayısı, hurma, vs. gibi içlerden birini doldurun.
Malzemesi:
1/2 bardak un
1/2 komposto kaşığı tarçın
1/4 bardak çok ince kıyılmış badem
1/4 bardak tereyağı
1/4 bardak toz şeker
1/2 bardak Bal
1 yumurta
Hazırlanışı:
Una, baharat ve bademi karıştırın. Tereyağını iyice çarpın. Şekeri ilave ederek çırpmaya devam edin. Bal ve yumurtayı da katarak çırpmaya devam edin. Unu da katın. İyice karıştırın. İyice yağlanmış olan büyük tepsiye 1/4 komposto kaşığı miktarındaki malzemeyi dökün. Kaşıkla bastırarak yayın ve yassıltın. Döktüğünüz malzemenin arasında en az 3 santim aralık bırakın. Hamur parçaları birbirine değmemelidir. Ağır ateşli fırında 10 dakika kadar pişirin. 1 dakika kadar soğuttuktan sonra parçaları fırından çıkarıp bükerek külah biçimi verin. Külahlara kayısı, hurma, vs. gibi içlerden birini doldurun.
Ballı Hardallı Tavuk Parçaları
Ballı Hardallı Tavuk Parçaları
1 yemek kaşığı Dijon hardalı
1 yemek kaşığı Bal
1 yumurta
100 gr un
2 tavuk göğsü
Tuz
Karabiber
1- Yumurtayı çırpın, Balı ve hardalı ekleyin, ardından un ve çeşnileri katın.
2- Tavuk göğüslerini küpler halinde doğrayın, karışıma ekleyin ve tamamen kaplandıklarından emin olun.
3- Malzemeleri fritöze yerleştirin ve 180°C ısıda kızartın.
1 yemek kaşığı Dijon hardalı
1 yemek kaşığı Bal
1 yumurta
100 gr un
2 tavuk göğsü
Tuz
Karabiber
1- Yumurtayı çırpın, Balı ve hardalı ekleyin, ardından un ve çeşnileri katın.
2- Tavuk göğüslerini küpler halinde doğrayın, karışıma ekleyin ve tamamen kaplandıklarından emin olun.
3- Malzemeleri fritöze yerleştirin ve 180°C ısıda kızartın.
Ballı Elmalı Komposto
Ballı Elmalı Komposto
Malzemeler:
3 elma
3 çay kaşığı Bal
3 yemek kaşığı su
1- Elmaları soyun ve içini çıkarıp doğrayın.
2- Bir tavada elmalar yumuşayıncaya kadar su ve Balla birlikte 10 dakika boyunca kısık ateşte veya mikrodalga fırında pişirin.
3- Karışımı mikser kabına boşaltın ve 20 saniye karıştırın.
4- Sıcak veya soğuk servis edin.
Malzemeler:
3 elma
3 çay kaşığı Bal
3 yemek kaşığı su
1- Elmaları soyun ve içini çıkarıp doğrayın.
2- Bir tavada elmalar yumuşayıncaya kadar su ve Balla birlikte 10 dakika boyunca kısık ateşte veya mikrodalga fırında pişirin.
3- Karışımı mikser kabına boşaltın ve 20 saniye karıştırın.
4- Sıcak veya soğuk servis edin.
Ballı Ve Meyveli Kaygana
Ballı Ve Meyveli Kaygana
260 gram (2 su bardağı) un
60 gram (4 çorba kaşığı) tozşeker
3 dl. (1 su bardağından biraz fazla) süt
3 yumurta
1/2 paket tatlı mayası
Tereyağı ya da margarin
Bir su bardağı ahududu, böğürtlen, çilek ve benzeri meyveler
1 adet doğranmış şeftali
2 çorba kaşığı Bal
1 çorba kaşığı limon suyu
Tuz
1 Şeftali dahil tüm meyveleri Bal ve limonla karıştırın. Meyveleri bu şekilde dinlendirirken kayganaları hazırlayın: Bir kaba mayayla birlikte unu ekleyip bir tutam tuz koyun. Ortasına tozşekeri ve çırpılmış yumurtaları yerleştirin, un ekleyip karıştırın.
2 Bir kerede sütü ekleyin ve topaklanmasını önlemek için sürekli karıştırın. Sonra karışımı 10 dakika kadar dinlenmeye bırakın.
3 Bir demir tavayı ısıtıp çatala geçirdiğiniz tereyağı ya da margarinle yağlayın. Sonra hazırlanmış karışımdan, birbirlerine değmeyecek şekilde 3 tatlı kaşığı koyun. Kabarmaya başlayınca spatüla yardımıyla çevirin. Karışımın tamamını bu şekilde kaygana haline getirin. Servis tabağına dizdiğiniz sıcak kayganaların üstünü Ballı meyvelerle süsleyin.
260 gram (2 su bardağı) un
60 gram (4 çorba kaşığı) tozşeker
3 dl. (1 su bardağından biraz fazla) süt
3 yumurta
1/2 paket tatlı mayası
Tereyağı ya da margarin
Bir su bardağı ahududu, böğürtlen, çilek ve benzeri meyveler
1 adet doğranmış şeftali
2 çorba kaşığı Bal
1 çorba kaşığı limon suyu
Tuz
1 Şeftali dahil tüm meyveleri Bal ve limonla karıştırın. Meyveleri bu şekilde dinlendirirken kayganaları hazırlayın: Bir kaba mayayla birlikte unu ekleyip bir tutam tuz koyun. Ortasına tozşekeri ve çırpılmış yumurtaları yerleştirin, un ekleyip karıştırın.
2 Bir kerede sütü ekleyin ve topaklanmasını önlemek için sürekli karıştırın. Sonra karışımı 10 dakika kadar dinlenmeye bırakın.
3 Bir demir tavayı ısıtıp çatala geçirdiğiniz tereyağı ya da margarinle yağlayın. Sonra hazırlanmış karışımdan, birbirlerine değmeyecek şekilde 3 tatlı kaşığı koyun. Kabarmaya başlayınca spatüla yardımıyla çevirin. Karışımın tamamını bu şekilde kaygana haline getirin. Servis tabağına dizdiğiniz sıcak kayganaların üstünü Ballı meyvelerle süsleyin.
Ballı Börek
Ballı Börek
Malzemeler:
1 kg. un
4 adet yumurta
1 çay bardağı su
750 gr. nişasta
1 tatlı kaşığı limon suyu
3 su bardağı sade yağ
iç malzemesi:
1 kg. tuzsuz peynir
Şurubu için:
1 kg. şeker
Üstünü kapatacak kadar su
2 yemek kaşığı Bal
Yapılışı
Derin bir kaba un konur. Ortası açılarak yumurtalar kırılır. 1 çay bardağı su ilave edilerek çok iyi yoğurulur. El, sık sık suya batırılarak yoğurma işlemine devam edilir. Katıca bir hamur elde edilir. Zeytinyağı ilavesiyle tekrar yoğurulur. Üstü nemli bir bezle örtülerek 20 dk. kadar dinlendirilir. Hamurdan mandalina büyüklüğünde parçalar koparılıp yumaklar yapılır. Hamur açma tahtası üstüne nişasta serpilip yumak konur. Oklava ile açılmaya çalışılır ve bu sırada da sık sık nişasta serpilmeye devam edilir. 70 cm. çapında bir daire oluncaya kadar açılan ince yufka önce ortadan ikiye sonra tekrar ikiye katlanır. Bu katlanan parça beş eşit kareye ayrılır. Her karenin ortasına çatalla ezilmiş peynir konup bohça şeklinde kapatılır. Bir tavaya kızartma yağı konup ısındıktan sonra 4 - 5 börek tavanın içine atılır. Hafif kızartılarak ters yüz edilir ve biraz pembeleşince tavadan alınarak daha önce hazırlanmış olan ılık şuruba atılır. 1 dk. bekletilip şuruptan alınır.
Malzemeler:
1 kg. un
4 adet yumurta
1 çay bardağı su
750 gr. nişasta
1 tatlı kaşığı limon suyu
3 su bardağı sade yağ
iç malzemesi:
1 kg. tuzsuz peynir
Şurubu için:
1 kg. şeker
Üstünü kapatacak kadar su
2 yemek kaşığı Bal
Yapılışı
Derin bir kaba un konur. Ortası açılarak yumurtalar kırılır. 1 çay bardağı su ilave edilerek çok iyi yoğurulur. El, sık sık suya batırılarak yoğurma işlemine devam edilir. Katıca bir hamur elde edilir. Zeytinyağı ilavesiyle tekrar yoğurulur. Üstü nemli bir bezle örtülerek 20 dk. kadar dinlendirilir. Hamurdan mandalina büyüklüğünde parçalar koparılıp yumaklar yapılır. Hamur açma tahtası üstüne nişasta serpilip yumak konur. Oklava ile açılmaya çalışılır ve bu sırada da sık sık nişasta serpilmeye devam edilir. 70 cm. çapında bir daire oluncaya kadar açılan ince yufka önce ortadan ikiye sonra tekrar ikiye katlanır. Bu katlanan parça beş eşit kareye ayrılır. Her karenin ortasına çatalla ezilmiş peynir konup bohça şeklinde kapatılır. Bir tavaya kızartma yağı konup ısındıktan sonra 4 - 5 börek tavanın içine atılır. Hafif kızartılarak ters yüz edilir ve biraz pembeleşince tavadan alınarak daha önce hazırlanmış olan ılık şuruba atılır. 1 dk. bekletilip şuruptan alınır.
Hangi Ballar Daha Kalitelidir
Hangi Ballar Daha Kalitelidir ?
Bu soruya herkes dilediği gibi cevap verse de bir gerçek var ki, çiçek florası çeşitlendikçe, rakım arttıkça Balın kalitesi de artar. Karadeniz’in yüksek rakımlı yaylalarında elde edilen Balla ovada ayçiçeği tarlasında yada pamuk tarlasında elde edilen Balların ikisine de çiçek Balıdır demek aynı kefeye koymak son derece yanlıştır. Evet hepsi çiçek Balıdır fakat asla aynı Bal değildir,zaten bunu fiyatından da anlamak mümkün,örneğin ; ay çiçek Balına göre yayla Balı yaklaşık beş kat daha pahalıdır. Balın kalitesi içindeki polen sayısıyla alakalıdır ne kadar çok çiçeğin nektarı karışmışsa birbirine Bal o kadar kaliteli demektir.
Bu soruya herkes dilediği gibi cevap verse de bir gerçek var ki, çiçek florası çeşitlendikçe, rakım arttıkça Balın kalitesi de artar. Karadeniz’in yüksek rakımlı yaylalarında elde edilen Balla ovada ayçiçeği tarlasında yada pamuk tarlasında elde edilen Balların ikisine de çiçek Balıdır demek aynı kefeye koymak son derece yanlıştır. Evet hepsi çiçek Balıdır fakat asla aynı Bal değildir,zaten bunu fiyatından da anlamak mümkün,örneğin ; ay çiçek Balına göre yayla Balı yaklaşık beş kat daha pahalıdır. Balın kalitesi içindeki polen sayısıyla alakalıdır ne kadar çok çiçeğin nektarı karışmışsa birbirine Bal o kadar kaliteli demektir.
Bal Üretimi
Bal Üretimi
Bal , üretimi oldukça zahmetli bir gıda maddesidir. Bal üreticileri yani Arıcılar kaliteli ve saf Bal üretmek için arı kovanlarını uygun mevsim şartlarında , bol çiçekli , geniş arazilerde bulundurmak zorundadırlar. Bu geniş arazilerde hem zirai ilaç kullanılmamalıdır , hem de Bal üretimine uygun çiçek ve bitki çeşitliliğinin bulunması şarttır. Ayrıca mevsim şartları arıların çiçeklerden nektar toplayabilmeleri için uygun olmalıdır. Örneğin , çok sıcak , çok soğuk , aşırı yağmurlu veya fırtınalı havalarda arıların kovanlarından dışarı çıkması ve nektar toplamaları zorlaşmaktadır. Arı kovanlarının bakımları çok hassas bir şekilde günü gününe takip edilerek arıların hastalıklara ve dış etkenlere karşı korunması sağlanmalıdır. Arılar için de Bal üretimi bir o kadar zor olup ; 1 kilo Bal yapabilmek için 40 bin adet arının 6 milyon adet çiçeği dolaşması gerekir. Yarım kilo Bal yapabilmek için , bir kovan arının toplam 90 bin km kadar uçması gerekir.Her bir işçi arı hayatı boyunca sadece 1/12 çay kaşığı Bal yapabilir.
Bal , üretimi oldukça zahmetli bir gıda maddesidir. Bal üreticileri yani Arıcılar kaliteli ve saf Bal üretmek için arı kovanlarını uygun mevsim şartlarında , bol çiçekli , geniş arazilerde bulundurmak zorundadırlar. Bu geniş arazilerde hem zirai ilaç kullanılmamalıdır , hem de Bal üretimine uygun çiçek ve bitki çeşitliliğinin bulunması şarttır. Ayrıca mevsim şartları arıların çiçeklerden nektar toplayabilmeleri için uygun olmalıdır. Örneğin , çok sıcak , çok soğuk , aşırı yağmurlu veya fırtınalı havalarda arıların kovanlarından dışarı çıkması ve nektar toplamaları zorlaşmaktadır. Arı kovanlarının bakımları çok hassas bir şekilde günü gününe takip edilerek arıların hastalıklara ve dış etkenlere karşı korunması sağlanmalıdır. Arılar için de Bal üretimi bir o kadar zor olup ; 1 kilo Bal yapabilmek için 40 bin adet arının 6 milyon adet çiçeği dolaşması gerekir. Yarım kilo Bal yapabilmek için , bir kovan arının toplam 90 bin km kadar uçması gerekir.Her bir işçi arı hayatı boyunca sadece 1/12 çay kaşığı Bal yapabilir.
En İyi Bal
Gerçek Bal Neden Donar
Gerçek Bal Neden Donar?
Bir Balın donması ile kristalize olması halk arasında karıştırılır. bazı Ballar elde edildiği zamandan itibaren kristalize olmuştur ki bu Ballar çok kıymetli olabilmektedir. Ancak donmuş Bal zaman itibariyle kıvamını değiştirmiştir ki bu da doğal bir süreçtir.
Balda Kristalleşme (Donma ) Balın donması yani halk dilinde şekerlenmesi içindeki glikozun tanecikler haline gelmesi sonucu Balın akıcılığını az veya çok kaybetmesiyle oluşan doğal bir olaydır. Tüketicinin çoğu için hileli şüphesi uyandıran Balda ki bu görüntü yeterince bilgi sahibi olunmamasından kaynaklanmaktadır. Kristalizasyon birçok saf ve kaliteli Balda üretimden tüketime her aşamada karşılaşılabilen zararsız bir değişimdir.
Bal neden donar:
Bal toplandığı nektar (Balözü) kaynağına göre ve arıların salgı bezlerinin faaliyetlerine bağlı olarak yaklaşık 15 çeşit doğal şeker içerir. Baldaki doğal şekerlerin çoğunluğunu fruktoz ve glikoz meydana getirir. Glikozun mono hidrat partikülleri kristalleşmeyi tetikler. Süzme Ballarda kristalleşme daha erken başlamaktadır. Baldaki glikoz-su oranı 1,7 den daha düşük Ballar hiç şekerlenmezken 2,1 den daha yüksek su oranına sahip Ballar kısa sürede şekerlenmektedir. Balın toplandığı kaynağa bağlı olarak glikoz ve fruktoz oranı da değişebilmektedir. Glikoz oranı artıkça kristalize olma riski artmaktadır. Fruktoz oranı arttıkça ise daha geç donma görülmektedir. Örneğin ayçiçeği, yonca ve pamuk Balları kısa sürede şekerlendiği halde akasya, hardal, orman gülü ve çam Balı geç kristalleşir. Kısacası Balın kristalleşme süreci kalitesine değil kaynağına bağlıdır. Ballar 18-24 C° de depolanmalıdır. Ballar 14 C° de kristalleşir, 21-27 C° ısılarda kristalleşme olmaz ancak Balda fermantasyon sonucu bozulmalar olabilir. Balın saklandığı kaplar, ortamdaki nem, ısı ve ışıkta kristalleşmeyi etkilemektedir. Bunun dışında süzme Ballarda Balın içindeki hava kabarcıkları, polen, toz, çöp, Balmumu, propolis ve diğer yabancı maddelerde kristalleşmeye neden olmaktadır. Kristalleşme bir tercih sebebidir. Kontrollü olarak kristalleştirilmiş Ballar gelişmiş ülkelerde daha çok tercih edilmektedir (Örneğin Almanya). Balın kristalleşmesi gerçek Bal olduğunun bir kanıtıdır. Kristalleşen süzme Ballar sıcak su banyosuyla çözülüp eski halini alır. 45 C° yi geçmeden çözdürülen Ballarda besin kaybı söz konusu değildir.
Bir Balın donması ile kristalize olması halk arasında karıştırılır. bazı Ballar elde edildiği zamandan itibaren kristalize olmuştur ki bu Ballar çok kıymetli olabilmektedir. Ancak donmuş Bal zaman itibariyle kıvamını değiştirmiştir ki bu da doğal bir süreçtir.
Balda Kristalleşme (Donma ) Balın donması yani halk dilinde şekerlenmesi içindeki glikozun tanecikler haline gelmesi sonucu Balın akıcılığını az veya çok kaybetmesiyle oluşan doğal bir olaydır. Tüketicinin çoğu için hileli şüphesi uyandıran Balda ki bu görüntü yeterince bilgi sahibi olunmamasından kaynaklanmaktadır. Kristalizasyon birçok saf ve kaliteli Balda üretimden tüketime her aşamada karşılaşılabilen zararsız bir değişimdir.
Bal neden donar:
Bal toplandığı nektar (Balözü) kaynağına göre ve arıların salgı bezlerinin faaliyetlerine bağlı olarak yaklaşık 15 çeşit doğal şeker içerir. Baldaki doğal şekerlerin çoğunluğunu fruktoz ve glikoz meydana getirir. Glikozun mono hidrat partikülleri kristalleşmeyi tetikler. Süzme Ballarda kristalleşme daha erken başlamaktadır. Baldaki glikoz-su oranı 1,7 den daha düşük Ballar hiç şekerlenmezken 2,1 den daha yüksek su oranına sahip Ballar kısa sürede şekerlenmektedir. Balın toplandığı kaynağa bağlı olarak glikoz ve fruktoz oranı da değişebilmektedir. Glikoz oranı artıkça kristalize olma riski artmaktadır. Fruktoz oranı arttıkça ise daha geç donma görülmektedir. Örneğin ayçiçeği, yonca ve pamuk Balları kısa sürede şekerlendiği halde akasya, hardal, orman gülü ve çam Balı geç kristalleşir. Kısacası Balın kristalleşme süreci kalitesine değil kaynağına bağlıdır. Ballar 18-24 C° de depolanmalıdır. Ballar 14 C° de kristalleşir, 21-27 C° ısılarda kristalleşme olmaz ancak Balda fermantasyon sonucu bozulmalar olabilir. Balın saklandığı kaplar, ortamdaki nem, ısı ve ışıkta kristalleşmeyi etkilemektedir. Bunun dışında süzme Ballarda Balın içindeki hava kabarcıkları, polen, toz, çöp, Balmumu, propolis ve diğer yabancı maddelerde kristalleşmeye neden olmaktadır. Kristalleşme bir tercih sebebidir. Kontrollü olarak kristalleştirilmiş Ballar gelişmiş ülkelerde daha çok tercih edilmektedir (Örneğin Almanya). Balın kristalleşmesi gerçek Bal olduğunun bir kanıtıdır. Kristalleşen süzme Ballar sıcak su banyosuyla çözülüp eski halini alır. 45 C° yi geçmeden çözdürülen Ballarda besin kaybı söz konusu değildir.
Gerçek Bal
* Gerçek Bal buzdolabında donar
* Gerçek Balın yoğunluğu çok, akışkanlığı sürekli olmalıdır, kesik kesik akan Bal sahtedir. Çiçek Ballarıı hızlı, çam Balı ise daha yavaş akar.
* Gerçek Bal kaşıkla alındığı zaman kesintisiz, akışkan gelir.
* Gerçek Bal Buzdolabında yaklaşık bir ay bekleyen Balın krem ya da tereyağ kıvamını alır. krem ya da tereyağ kıvamına gelmesi Balın hakiki olduğunu gösteriyor.
* Sabit kalem ( kuşun kalem değil ucu ıslandığı zaman mor renk yazan ) alın Bala uç kısımını daldırın sonra parmağınıza sürün renkli olarak çıkıyorsa Bal karışıktır çıkmıyorsa gerçek Baldır.
* Soğuk havada donma yapmaz ise Bal sahtedir. Zeytin yağının donması gibi kavanozun alt kısımları donma yapar ise Gerçek Baldır.
* Sahte Balın rengi biraz daha açıktır, gerçek Balın kokusu yoktur. Gerçek Balın kıvamı biraz daha katıdır.
* Gerçek Balı kaşıkla alıp yere döktüğünde sahte Bal uzayıp resmen örümcek ağı gibi havada uçar.
* Balın donması durumunda ise, eski hâlini alması için güneşe çıkarılması veya kabıyla birlikte sıcak suya konulması kâfidir.
* Gerçek Bal, şekerle yapılan diğer şerbetlere nazaran çok daha fazla keskindir. Fazla yendiği zaman genizde hafif yanma yapar. bu yediğiniz gerçek Baldır.
* Gerçek Balda hafif te olsa alkol, asit olması nedeni ile kibrit çöpü veya kağıt üzerinde cızırdayarak yanar.
* Gerçek Balın yoğunluğu çok, akışkanlığı sürekli olmalıdır, kesik kesik akan Bal sahtedir. Çiçek Ballarıı hızlı, çam Balı ise daha yavaş akar.
* Gerçek Bal kaşıkla alındığı zaman kesintisiz, akışkan gelir.
* Gerçek Bal Buzdolabında yaklaşık bir ay bekleyen Balın krem ya da tereyağ kıvamını alır. krem ya da tereyağ kıvamına gelmesi Balın hakiki olduğunu gösteriyor.
* Sabit kalem ( kuşun kalem değil ucu ıslandığı zaman mor renk yazan ) alın Bala uç kısımını daldırın sonra parmağınıza sürün renkli olarak çıkıyorsa Bal karışıktır çıkmıyorsa gerçek Baldır.
* Soğuk havada donma yapmaz ise Bal sahtedir. Zeytin yağının donması gibi kavanozun alt kısımları donma yapar ise Gerçek Baldır.
* Sahte Balın rengi biraz daha açıktır, gerçek Balın kokusu yoktur. Gerçek Balın kıvamı biraz daha katıdır.
* Gerçek Balı kaşıkla alıp yere döktüğünde sahte Bal uzayıp resmen örümcek ağı gibi havada uçar.
* Balın donması durumunda ise, eski hâlini alması için güneşe çıkarılması veya kabıyla birlikte sıcak suya konulması kâfidir.
* Gerçek Bal, şekerle yapılan diğer şerbetlere nazaran çok daha fazla keskindir. Fazla yendiği zaman genizde hafif yanma yapar. bu yediğiniz gerçek Baldır.
* Gerçek Balda hafif te olsa alkol, asit olması nedeni ile kibrit çöpü veya kağıt üzerinde cızırdayarak yanar.
3 Ocak 2013 Perşembe
BAL
BAL:
Bir bitkiden olmamakla birlikte, tam bir şifa kaynağı ve doğal bir ilaç olan Bal, arılar tarafından çiçeklerden ve meyve tomurcuklarından alınan özlerden imal edilen çok faydalı bir besindir. Balın rengi, şeker dengesi ve tadındaki farklılık tamamen toplanan nektarlardan kaynaklanmaktadır. Bal üretimi çok büyük bir çaba gerektirir. 450 gramlık saf Balı elde edebilmek için yaklaşık olarak 17.000-18.000 Balarısının 10-12 milyon çiçeği ziyaret etmesi gereklidir.
Bir bitkiden olmamakla birlikte, tam bir şifa kaynağı ve doğal bir ilaç olan Bal, arılar tarafından çiçeklerden ve meyve tomurcuklarından alınan özlerden imal edilen çok faydalı bir besindir. Balın rengi, şeker dengesi ve tadındaki farklılık tamamen toplanan nektarlardan kaynaklanmaktadır. Bal üretimi çok büyük bir çaba gerektirir. 450 gramlık saf Balı elde edebilmek için yaklaşık olarak 17.000-18.000 Balarısının 10-12 milyon çiçeği ziyaret etmesi gereklidir.
Bal Yemenin Önemi:
Bal Yemenin Önemi:
Bal çok iyi bir enerji kaynağıdır. Besleyici değeri çok yüksek olan Bal, kansızlar için kan deposudur. Vücuda ve gözlere kuvvet verir. Boğaz ağrılarına ve iltihaplara şifadır. İdrar söktürücüdür. Mide ve bağırsaklardaki yaralara ve karın ağrısına iyi gelir. Sinirleri yatıştırır ve rahatlatır. Kalp çarpıntısı ve yüksek tansiyona karşı faydalıdır. Kanı temizler, kan dolaşımını düzenler. Damar sertliğine karşı faydalı olur. Soğuk algınlığına şifadır. Ballı süt bağırsak parazitlerini düşürmekte yararlıdır. Bala tuz katılıp yenirse Balgam söktürür. Bal, Sarılığa iyi gelir. Yaraların iyileşmesini hızlandırır. Cildi besler, nemlendirir ve yumuşatır.
Bal çok iyi bir enerji kaynağıdır. Besleyici değeri çok yüksek olan Bal, kansızlar için kan deposudur. Vücuda ve gözlere kuvvet verir. Boğaz ağrılarına ve iltihaplara şifadır. İdrar söktürücüdür. Mide ve bağırsaklardaki yaralara ve karın ağrısına iyi gelir. Sinirleri yatıştırır ve rahatlatır. Kalp çarpıntısı ve yüksek tansiyona karşı faydalıdır. Kanı temizler, kan dolaşımını düzenler. Damar sertliğine karşı faydalı olur. Soğuk algınlığına şifadır. Ballı süt bağırsak parazitlerini düşürmekte yararlıdır. Bala tuz katılıp yenirse Balgam söktürür. Bal, Sarılığa iyi gelir. Yaraların iyileşmesini hızlandırır. Cildi besler, nemlendirir ve yumuşatır.
Bal Nasıl Tüketilir ve Kullanılır?
Baal Nasıl Tüketilir ve Kullanılır?
Sindirime gerek kalmadan direk kana karışır. Özellikle ılık su ile şerbet yapılıp içilirse birkaç dakikada kana karışıp vücuda enerji verir. Bal yenebileceği gibi cilde ve yaralara da sürülebilir. Şerbeti ile gargara yapılırsa boğazları rahatlatır. Çay ve süt gibi içeceklerde şifalı bir tatlandırıcı olarak kullanılabilir.
Uyarı: Bebeklere 1 yaşına kadar Bal yedirilmemesi tavsiye edilmektedir.
Sindirime gerek kalmadan direk kana karışır. Özellikle ılık su ile şerbet yapılıp içilirse birkaç dakikada kana karışıp vücuda enerji verir. Bal yenebileceği gibi cilde ve yaralara da sürülebilir. Şerbeti ile gargara yapılırsa boğazları rahatlatır. Çay ve süt gibi içeceklerde şifalı bir tatlandırıcı olarak kullanılabilir.
Uyarı: Bebeklere 1 yaşına kadar Bal yedirilmemesi tavsiye edilmektedir.
Bal Tarçın Karışımının Faydaları
Bal Tarçın Karışımının Faydaları:
Bal ve Tarçın karışımının birçok hastalıklara iyi geldiği saptanmıştır. Eski Yunan tıbbında olduğu kadar Ayurvedik tıpta da Bal, asırlarca hayati ilaç olarak kullanılmıştır. Bugünün bilim adamları birçok hastalıkların tedavisinde Balı çok etkili bir ilaç olarak kabul etmişlerdir. Bal her türlü hastalıkta herhangi bir yan etkiye sebep olmaksızın kullanılabilmektedir.
Bugünün tıp ilmi, Balın tatlı olmasına karşın doğru dozlarda alındığında şeker hastaları için tehlikeli olmadığını kabul etmektedir. Kanada da yayımlanan ünlü Weekly World News dergisinin 17 OCAK 1995 tarihli sayısında batılı araştırmacılar tarafından Bal ve tarçınla tedavi edilen hastalıkların listesini yayınlamıştır.
ARTRİT: Bir kısım Balı 2 kısım ılık su içerisine koyup üzerine bir çay kaşığı toz tarçın ilave ederek bir krem elde edilir. Bununla vücudun ağrıyan yerlerine masaj yapılır. 1-2 dakika içerisinde ağrının azaldığını göreceksiniz. Artritli hastalar,bir bardak sıcak su içerisinde 2 kaşık Bal ve bir çay kaşığı toz Tarçını eritip sabah ,akşam alabilirler. Eğer düzenli olarak alırlarsa Kronik Artriti olan hastalar bile tedavi olabilirler.
Kopenhag Üniversitesinde yapılan bir araştırmada ;kahvaltıdan önce Bir yemek kaşığı Bal ve ½ çay kaşığı toz Tarçını alan 200 hastadan 73 ü bir hafta içerisinde şifa bulmuşlar, geri kalan yürüyemeyen ve hareket edemeyen hastalar da bir ay içerisinde şifa bulmuşlardır.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ: Her gün kullanılan Bal ve Tarçın bağışıklık sistemini kuvvetlendirir ve vücudu bakteri ve virüs saldırılarına karşı korur. Araştırmacılara göre Bal,birçok Vitamin ve büyük miktarda demir içermektedir. Balın düzenli kullanılması, Akyuvarlar içerisindeki, bakteriler ve virüslerle savaşan, korpuskülleri de kuvvetlendirir.
DİŞ AĞRISI Bir kaşık toz Tarçın ve 5 tatlı kaşığı Bal karışımı ağrıyan dişe tatbik edilir. Ağrı kesilene kadar günde üç defa tatbik edilir.
HAZIMSIZLIK ve GRİP: Toz Tarçın 2 kaşık Bal üzerine serpilip yemekten önce alındığında asit oluşumunu ve hazımsızlığı önler. İspanya da yapılan bir araştırmada Bal içerisindeki bir maddenin grip mikroplarını öldürdüğü ve hastaları gripten koruduğu saptanmıştır.
İDRAR KESESİ ENFEKSİYONLARI İki kaşık toz Tarçın,bir tatlı kaşığı Bal, ılık su içerisinde eritilip içilir. İdrar kesesindeki mikroorganizmalar üzerinde etkilidir.
KANSER Japonya ve Avustralya da yapılan bir araştırmada ,mide ve kemik kanserleri üzerinde başarılı olunmuştur. Bu tür kanserlere yakalanan hastalar günde bir kaşık Bal ve bir kaşık Tarçını bir ay süreyle günde üç defa almalıdırlar.
KALP HASTALIKLARI Bal ve Tarçınla bir karışım yap ve bunu her sabah kahvaltıda reçel veya marmelat yerine ekmek üzerine sür. Bu uygulama arterlerdeki kolesterolleri eriterek hastaları kalp krizinden korur. Bu uygulama ile, daha önce kalp krizi geçirmiş kişiler, ikinci krizden kilometrelerce uzakta olacaklardır. Bu uygulamayı düzenli olarak yapan kişilerde solunum güçlüğü ortadan kalkacak ve kalp atışları kuvvetlenecektir.
KISIRLIK: Eski Yunan ve Ayurvedikler Balı, yıllardır, erkeklerin spermalarını kuvvetlendirmek için kullanmışlardır. Eğer kudretsiz bir erkek düzenli olarak uyumadan önce 2 kaşık Bal yerse problemleri çözülecektir. Çin, Japon ve uzak doğu ülkelerinde ,gebe kalamayan ve uterusunu kuvvetlendirmek isteyen kadınlar asırlardır toz tarçın kullanmaktadırlar.
gebe kalamayan kadınlar bir tutam toz Tarçın ve yarım tatlı kaşığı Balı gün boyunca bir bir sakız üzerine koyup çiğnediklerinde tükürükle karışarak yavaş yavaş emilerek etkili olmaktadır. Amerika Meryland’da evli bir çiftin 14 yıldır çocuğu olmamış ve ümitlerini de kaybetmişlerdir.Bu uygulamalar kendilerine anlatılmış ve yukarıda belirtilen kürün uygulamasına başlandıktan birkaç ay sonra ikiz çocuklarının olacağı tesbit edilmiştir.
KOLESTEROL: İki kaşık Bal, Üç tatlı kaşığı Toz Tarçın,450 gr. demlenmiş çay içerisinde eritilerek içildiğinde kan kolesterol seviyesi 2 saat içerisinde % 10 düşecektir. Artrit hastalarına tavsiye edilen kür de günde 3 defa kolesterol hastaları için uygulanabilir. Adı geçen dergideki bilgilere göre günlük gıda ile alınan Bal bile kolesterolün düşmesine yardımcı olabilir.
MİDE AĞRILARI: Bal ve Tarçın kürlerinin ,mide ağrıları için olduğu kadar mide ülserleri için de yararlı olduğu saptanmıştır.
GAZ: Hindistan ve Japonya’da yapılan araştırmalar Bal ve Tarçının midedeki gazı giderdiğini göstermiştir.
SAÇ DÖKÜLMESİ: Saçı dökülenlerle tepesi açılanlar sıcak zeytinyağı içerisine bir kaşık Bal,bir tatlı kaşığı toz Tarçın ilavesiyle elde edilen krem banyodan önce başa sürülür ve yaklaşık 15 dakika bekledikten sonra yıkanır. 5 dakikalık bir uygulama dahi etkili olabilir.
SİVİLCELER VE DERİ: 3 kısım Bal, 1 kısım Tarçın ile bir krem yapılır. Bu krem uykudan önce sivilceler üzerine sürülür.Sabahleyin ılık su ile yıkanır. Eğer 2 hafta süreyle her gün uygulanırsa sivilceleri kökünden çıkarır. Egzama, mantar ve diğer deri enfeksiyonlarında eşit miktardaki Bal ve Tarçın karışımı uygulanır.
SOĞUK ALGINLIĞI: Bir kaşık ılıtılmış Bal,1/4 tatlı kaşığı toz Tarçın günde üç defa yenir. Bu uygulama birçok kronik öksürük,soğuk algınlığı ve sinüslerin temizlenmesi için de geçerlidir.
YAŞLILIK: Bal ve Tarçınla hazırlanan çay,düzenli alındığında yaşlılık harabiyetini önler. 4 kaşık Bal,1 kaşık toz Tarçın , 3 bardak su içerisinde kaynatılarak bir içecek hazırlanır. Günde 3-4 defa ¼ bardak miktarında içilir. Deriyi diri, taze ve yumuşak tutar, yıpranmasını durdurur.
YORGUNLUK: Araştırmayı yapan Dr. MİLTON, bir bardak su içerisinde ½ kaşık Bal ve biraz toz tarçının her gün kuşluk vakti ve vücut direncinin düşmeye başladığı takriben saat 15.00 te alındığında bir hafta içerisinde canlılığın arttığını tespit etmiştir.
ZAYIFLAMA: Bir bardak su içerisine eşit miktarda Bal ve Tarçın konup kaynatılır.Her gün kahvaltıdan yarım saat önce aç karnına ve yatmadan önce içilir. Düzenli uygulanırsa kilo verilir. Ayrıca bu karışım düzenli olarak içildiğinde ,yüksek kalorili diyet alınsa bile, vücutta yağın birikmesine engel oluyor
Bal ve Tarçın karışımının birçok hastalıklara iyi geldiği saptanmıştır. Eski Yunan tıbbında olduğu kadar Ayurvedik tıpta da Bal, asırlarca hayati ilaç olarak kullanılmıştır. Bugünün bilim adamları birçok hastalıkların tedavisinde Balı çok etkili bir ilaç olarak kabul etmişlerdir. Bal her türlü hastalıkta herhangi bir yan etkiye sebep olmaksızın kullanılabilmektedir.
Bugünün tıp ilmi, Balın tatlı olmasına karşın doğru dozlarda alındığında şeker hastaları için tehlikeli olmadığını kabul etmektedir. Kanada da yayımlanan ünlü Weekly World News dergisinin 17 OCAK 1995 tarihli sayısında batılı araştırmacılar tarafından Bal ve tarçınla tedavi edilen hastalıkların listesini yayınlamıştır.
ARTRİT: Bir kısım Balı 2 kısım ılık su içerisine koyup üzerine bir çay kaşığı toz tarçın ilave ederek bir krem elde edilir. Bununla vücudun ağrıyan yerlerine masaj yapılır. 1-2 dakika içerisinde ağrının azaldığını göreceksiniz. Artritli hastalar,bir bardak sıcak su içerisinde 2 kaşık Bal ve bir çay kaşığı toz Tarçını eritip sabah ,akşam alabilirler. Eğer düzenli olarak alırlarsa Kronik Artriti olan hastalar bile tedavi olabilirler.
Kopenhag Üniversitesinde yapılan bir araştırmada ;kahvaltıdan önce Bir yemek kaşığı Bal ve ½ çay kaşığı toz Tarçını alan 200 hastadan 73 ü bir hafta içerisinde şifa bulmuşlar, geri kalan yürüyemeyen ve hareket edemeyen hastalar da bir ay içerisinde şifa bulmuşlardır.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ: Her gün kullanılan Bal ve Tarçın bağışıklık sistemini kuvvetlendirir ve vücudu bakteri ve virüs saldırılarına karşı korur. Araştırmacılara göre Bal,birçok Vitamin ve büyük miktarda demir içermektedir. Balın düzenli kullanılması, Akyuvarlar içerisindeki, bakteriler ve virüslerle savaşan, korpuskülleri de kuvvetlendirir.
DİŞ AĞRISI Bir kaşık toz Tarçın ve 5 tatlı kaşığı Bal karışımı ağrıyan dişe tatbik edilir. Ağrı kesilene kadar günde üç defa tatbik edilir.
HAZIMSIZLIK ve GRİP: Toz Tarçın 2 kaşık Bal üzerine serpilip yemekten önce alındığında asit oluşumunu ve hazımsızlığı önler. İspanya da yapılan bir araştırmada Bal içerisindeki bir maddenin grip mikroplarını öldürdüğü ve hastaları gripten koruduğu saptanmıştır.
İDRAR KESESİ ENFEKSİYONLARI İki kaşık toz Tarçın,bir tatlı kaşığı Bal, ılık su içerisinde eritilip içilir. İdrar kesesindeki mikroorganizmalar üzerinde etkilidir.
KANSER Japonya ve Avustralya da yapılan bir araştırmada ,mide ve kemik kanserleri üzerinde başarılı olunmuştur. Bu tür kanserlere yakalanan hastalar günde bir kaşık Bal ve bir kaşık Tarçını bir ay süreyle günde üç defa almalıdırlar.
KALP HASTALIKLARI Bal ve Tarçınla bir karışım yap ve bunu her sabah kahvaltıda reçel veya marmelat yerine ekmek üzerine sür. Bu uygulama arterlerdeki kolesterolleri eriterek hastaları kalp krizinden korur. Bu uygulama ile, daha önce kalp krizi geçirmiş kişiler, ikinci krizden kilometrelerce uzakta olacaklardır. Bu uygulamayı düzenli olarak yapan kişilerde solunum güçlüğü ortadan kalkacak ve kalp atışları kuvvetlenecektir.
KISIRLIK: Eski Yunan ve Ayurvedikler Balı, yıllardır, erkeklerin spermalarını kuvvetlendirmek için kullanmışlardır. Eğer kudretsiz bir erkek düzenli olarak uyumadan önce 2 kaşık Bal yerse problemleri çözülecektir. Çin, Japon ve uzak doğu ülkelerinde ,gebe kalamayan ve uterusunu kuvvetlendirmek isteyen kadınlar asırlardır toz tarçın kullanmaktadırlar.
gebe kalamayan kadınlar bir tutam toz Tarçın ve yarım tatlı kaşığı Balı gün boyunca bir bir sakız üzerine koyup çiğnediklerinde tükürükle karışarak yavaş yavaş emilerek etkili olmaktadır. Amerika Meryland’da evli bir çiftin 14 yıldır çocuğu olmamış ve ümitlerini de kaybetmişlerdir.Bu uygulamalar kendilerine anlatılmış ve yukarıda belirtilen kürün uygulamasına başlandıktan birkaç ay sonra ikiz çocuklarının olacağı tesbit edilmiştir.
KOLESTEROL: İki kaşık Bal, Üç tatlı kaşığı Toz Tarçın,450 gr. demlenmiş çay içerisinde eritilerek içildiğinde kan kolesterol seviyesi 2 saat içerisinde % 10 düşecektir. Artrit hastalarına tavsiye edilen kür de günde 3 defa kolesterol hastaları için uygulanabilir. Adı geçen dergideki bilgilere göre günlük gıda ile alınan Bal bile kolesterolün düşmesine yardımcı olabilir.
MİDE AĞRILARI: Bal ve Tarçın kürlerinin ,mide ağrıları için olduğu kadar mide ülserleri için de yararlı olduğu saptanmıştır.
GAZ: Hindistan ve Japonya’da yapılan araştırmalar Bal ve Tarçının midedeki gazı giderdiğini göstermiştir.
SAÇ DÖKÜLMESİ: Saçı dökülenlerle tepesi açılanlar sıcak zeytinyağı içerisine bir kaşık Bal,bir tatlı kaşığı toz Tarçın ilavesiyle elde edilen krem banyodan önce başa sürülür ve yaklaşık 15 dakika bekledikten sonra yıkanır. 5 dakikalık bir uygulama dahi etkili olabilir.
SİVİLCELER VE DERİ: 3 kısım Bal, 1 kısım Tarçın ile bir krem yapılır. Bu krem uykudan önce sivilceler üzerine sürülür.Sabahleyin ılık su ile yıkanır. Eğer 2 hafta süreyle her gün uygulanırsa sivilceleri kökünden çıkarır. Egzama, mantar ve diğer deri enfeksiyonlarında eşit miktardaki Bal ve Tarçın karışımı uygulanır.
SOĞUK ALGINLIĞI: Bir kaşık ılıtılmış Bal,1/4 tatlı kaşığı toz Tarçın günde üç defa yenir. Bu uygulama birçok kronik öksürük,soğuk algınlığı ve sinüslerin temizlenmesi için de geçerlidir.
YAŞLILIK: Bal ve Tarçınla hazırlanan çay,düzenli alındığında yaşlılık harabiyetini önler. 4 kaşık Bal,1 kaşık toz Tarçın , 3 bardak su içerisinde kaynatılarak bir içecek hazırlanır. Günde 3-4 defa ¼ bardak miktarında içilir. Deriyi diri, taze ve yumuşak tutar, yıpranmasını durdurur.
YORGUNLUK: Araştırmayı yapan Dr. MİLTON, bir bardak su içerisinde ½ kaşık Bal ve biraz toz tarçının her gün kuşluk vakti ve vücut direncinin düşmeye başladığı takriben saat 15.00 te alındığında bir hafta içerisinde canlılığın arttığını tespit etmiştir.
ZAYIFLAMA: Bir bardak su içerisine eşit miktarda Bal ve Tarçın konup kaynatılır.Her gün kahvaltıdan yarım saat önce aç karnına ve yatmadan önce içilir. Düzenli uygulanırsa kilo verilir. Ayrıca bu karışım düzenli olarak içildiğinde ,yüksek kalorili diyet alınsa bile, vücutta yağın birikmesine engel oluyor
Sabah ve Akşam Bal Yemenin Faydaları
Sabah ve Akşam Bal Yemenin Faydaları
Sabah ve akşam olmak üzere yenilecek bir çorba kaşığı Bal beynin daha işlevsel olarak çalışmasını sağlıyor.Sabah ve akşamları bir çorba kaşığı Bal yiyerek beynin mükemmel çalışmasını sağlayabilir ve vücut ısısını normal ısının 1 derece üstünde tutabilirsiniz.Soğuk su ile karıştırılırsa ishal kesici,ılık su ile karıştırılırsa müshil etkisi yaparmış.Kalp,çarpıntı ve yüksek tansiyon şikayetlerine çözüm olacak bir alternatif Bal.Bünyesinde bulundurduğu enzimler sayesinde bağırsaktaki mantar ve zararlı bakterileri temizleyebiliyor.Sütle beraber içildiğinde sinir sisteminde yatıştırıcı etki sağlıyor.Bağırsak yaralarını iyileştirip mide ağrılarına iyi geliyor.Karabiberle karıştırılıp sırta sürüldüğünde sırt ağrılarına iyi geliyor.Görüldüğü gibi birçok derde derman olan bir besin.Sabah ve akşamları birer kaşık atmanın kimseye zararı olmaz.
Sabah ve akşam olmak üzere yenilecek bir çorba kaşığı Bal beynin daha işlevsel olarak çalışmasını sağlıyor.Sabah ve akşamları bir çorba kaşığı Bal yiyerek beynin mükemmel çalışmasını sağlayabilir ve vücut ısısını normal ısının 1 derece üstünde tutabilirsiniz.Soğuk su ile karıştırılırsa ishal kesici,ılık su ile karıştırılırsa müshil etkisi yaparmış.Kalp,çarpıntı ve yüksek tansiyon şikayetlerine çözüm olacak bir alternatif Bal.Bünyesinde bulundurduğu enzimler sayesinde bağırsaktaki mantar ve zararlı bakterileri temizleyebiliyor.Sütle beraber içildiğinde sinir sisteminde yatıştırıcı etki sağlıyor.Bağırsak yaralarını iyileştirip mide ağrılarına iyi geliyor.Karabiberle karıştırılıp sırta sürüldüğünde sırt ağrılarına iyi geliyor.Görüldüğü gibi birçok derde derman olan bir besin.Sabah ve akşamları birer kaşık atmanın kimseye zararı olmaz.
Balın Mide ve Böbreklere Faydası
Balın Mide ve Böbreklere Faydası
Bal, ihtiyarların ve hastaların yemekleri içine katılır. Devamlı olarak aç karına Bal yalamak, Balgamı giderir, mide cidarını temizler ve midedeki artıkları dışarı atar, midedeki gıdaları olgunlaştırır, mideyi normal olarak ısıtır, gözenekleri açar; aynı etkileri karaciğer, böbrek ve mesane için dahi gösterir.
Bal, karaciğer ve dalak gözenekleri tıkanıklığı için bütün tatlılardan daha az zararlıdır. Bal, yatağını ıslatan çocuklar için gayet faydalı bir ilaçtır. Bal şerbetinin hem tatlı ve hem soğuk olması, sağlık ve sağlığa koruma açısından en faydalı olanıdır. Çünkü ruh ve ruhi kuvvetlerin, karaciğer ve kalbin böylesine tatlı ve soğuk şerbetlere karşı aşırı isteği olup, bunlardan güç kazanmaktadır. Şerbette bu iki nitelik (soğukluk ve Tatlılık) bulununca hem gıda alma ve hem de gıdaların organlara en güzel bir şekilde ulaştırılması sağlanmış olmaktadır.
Bal, ihtiyarların ve hastaların yemekleri içine katılır. Devamlı olarak aç karına Bal yalamak, Balgamı giderir, mide cidarını temizler ve midedeki artıkları dışarı atar, midedeki gıdaları olgunlaştırır, mideyi normal olarak ısıtır, gözenekleri açar; aynı etkileri karaciğer, böbrek ve mesane için dahi gösterir.
Bal, karaciğer ve dalak gözenekleri tıkanıklığı için bütün tatlılardan daha az zararlıdır. Bal, yatağını ıslatan çocuklar için gayet faydalı bir ilaçtır. Bal şerbetinin hem tatlı ve hem soğuk olması, sağlık ve sağlığa koruma açısından en faydalı olanıdır. Çünkü ruh ve ruhi kuvvetlerin, karaciğer ve kalbin böylesine tatlı ve soğuk şerbetlere karşı aşırı isteği olup, bunlardan güç kazanmaktadır. Şerbette bu iki nitelik (soğukluk ve Tatlılık) bulununca hem gıda alma ve hem de gıdaların organlara en güzel bir şekilde ulaştırılması sağlanmış olmaktadır.
Ballı Patlıcan Izgara
Ballı Patlıcan Izgara
Malzeme:
2 adet patlıcan
2 çorba kaşığı Altın Hasat Riviera Zeytinyağı
1 diş sarımsak
1 adet zencefil
5 çorba kaşığı Bal
1 adet limon
100 gram ceviz
Yeteri kadar su
Izgarayı ya da oluklu tavayı önceden ısıtın. Patlıcanları uzunlamasına ince ince doğrayın. Patlıcan dilimlerini zeytinyağıyla yağlayın. Her iki yüzünü hafifçe esmerleşene kadar ızgarada pişirin. Sos için yapışmaz yüzeyli bir tavada zeytinyağını ısıtın. Havanda ezilmiş sarımsağı ekleyip kavurun. Rendelenmiş zencefil ve ceviz içlerini ilave edin. Birkaç dakika daha kavurup ocaktan alın. Bal ve limon suyunu ekledikten sonra karıştırın. Sosunuz hazırdır. Eğer gerekiyorsa karışımı inceltmek için biraz su ekleyebilirsiniz. Izgara her iki tarafını kızartmış olduğunuz patlıcan dilimlerini geniş bir tavaya alın, sosunu ekleyin. Patlıcanları sosu çekene kadar 7-8 dakika daha pişirin. Sıcak veya ılık servis yapın.
Malzeme:
2 adet patlıcan
2 çorba kaşığı Altın Hasat Riviera Zeytinyağı
1 diş sarımsak
1 adet zencefil
5 çorba kaşığı Bal
1 adet limon
100 gram ceviz
Yeteri kadar su
Izgarayı ya da oluklu tavayı önceden ısıtın. Patlıcanları uzunlamasına ince ince doğrayın. Patlıcan dilimlerini zeytinyağıyla yağlayın. Her iki yüzünü hafifçe esmerleşene kadar ızgarada pişirin. Sos için yapışmaz yüzeyli bir tavada zeytinyağını ısıtın. Havanda ezilmiş sarımsağı ekleyip kavurun. Rendelenmiş zencefil ve ceviz içlerini ilave edin. Birkaç dakika daha kavurup ocaktan alın. Bal ve limon suyunu ekledikten sonra karıştırın. Sosunuz hazırdır. Eğer gerekiyorsa karışımı inceltmek için biraz su ekleyebilirsiniz. Izgara her iki tarafını kızartmış olduğunuz patlıcan dilimlerini geniş bir tavaya alın, sosunu ekleyin. Patlıcanları sosu çekene kadar 7-8 dakika daha pişirin. Sıcak veya ılık servis yapın.
Tarçınlı Ballı Kurabiye
Tarçınlı Ballı Kurabiye
Malzeme:
60 gram margarin
1/3 su bardağı Bal
2 yemek kaşığı esmer şeker
2 yemek kaşığı pudra şekeri
1+1/4 su bardağı un
1 paket kabartmatozu
3 tatlı kaşığı tarçın
Hazırlanış :
Bal, şekerler ve margarini bir tencerede kısık ateşte karıştırarak eritin.
Ilıklaşan Ballı karışımın üzerine un, kabartmatozu ve tarçını eleyin.
Hamuru iyice yoğurduktan sonra yağlı kağıt üzerinde yarım santimetre yüksekliğinde açın.
Ortası delik bir kalıpla şekilli olarak kesin.
Önceden 220 dereceye ısıtılmış fırında 10 dakika pişirin.
Malzeme:
60 gram margarin
1/3 su bardağı Bal
2 yemek kaşığı esmer şeker
2 yemek kaşığı pudra şekeri
1+1/4 su bardağı un
1 paket kabartmatozu
3 tatlı kaşığı tarçın
Hazırlanış :
Bal, şekerler ve margarini bir tencerede kısık ateşte karıştırarak eritin.
Ilıklaşan Ballı karışımın üzerine un, kabartmatozu ve tarçını eleyin.
Hamuru iyice yoğurduktan sonra yağlı kağıt üzerinde yarım santimetre yüksekliğinde açın.
Ortası delik bir kalıpla şekilli olarak kesin.
Önceden 220 dereceye ısıtılmış fırında 10 dakika pişirin.
Ballı Hardallı Ekmek ve Kuzu Pirzola
Ballı Hardallı Ekmek ve Kuzu Pirzola
Malzeme:
4 adet kuzu pirzola
8 dal taze kekik
1 yemek kaşığı ayçiçek yağı
1 yemek kaşığı Bal
1 yemek kaşığı hardal
2 dilim tost ekmeği
Bir miktar tuz ve karabiber
Hazırlanışı
Pirzolalara ve tost ekmeğine, tuz, karabiber ve kekik ilave edin. Pirzolaları zeytinyağı ile marine edip ızgarada pişirin.
Malzeme:
4 adet kuzu pirzola
8 dal taze kekik
1 yemek kaşığı ayçiçek yağı
1 yemek kaşığı Bal
1 yemek kaşığı hardal
2 dilim tost ekmeği
Bir miktar tuz ve karabiber
Hazırlanışı
Pirzolalara ve tost ekmeğine, tuz, karabiber ve kekik ilave edin. Pirzolaları zeytinyağı ile marine edip ızgarada pişirin.
Muzlu Ballı Tahıllı Süt
Muzlu Ballı Tahıllı Süt
Malzemeler:
200 ml Aptamil Junior
1 çorba kaşığı Milupa 7 Tahıllı Gece Tahılı
1 tatlı kaşığı Bal ya da pekmez
1/4 muz
Hazırlanışı:
Isıtmış olduğunuz 200 ml Milupa Aptamil Junior‘un içerisine 1 çorba kaşığı Milupa 7 Tahıllı , pekmez ve muzu ilave edin. Bu karışımı çocuğunuza sulukla da verebilirsiniz. Arzu ederseniz bu karışımı blendırda da çekebilirsiniz. ( 12. aydan itibaren verilmelidir)
Malzemeler:
200 ml Aptamil Junior
1 çorba kaşığı Milupa 7 Tahıllı Gece Tahılı
1 tatlı kaşığı Bal ya da pekmez
1/4 muz
Hazırlanışı:
Isıtmış olduğunuz 200 ml Milupa Aptamil Junior‘un içerisine 1 çorba kaşığı Milupa 7 Tahıllı , pekmez ve muzu ilave edin. Bu karışımı çocuğunuza sulukla da verebilirsiniz. Arzu ederseniz bu karışımı blendırda da çekebilirsiniz. ( 12. aydan itibaren verilmelidir)
Şeker Hastaları Bal Yiyebilirmi?
Şeker hastalığı hakkında son senelerde tartışmalar oldu. Diğer şekerli şeylerden değişik olduğu için, acaba şeker hastası Bal yiyebilir mi? Evet Bal, diğer şekerli şeylerden değişiktir, mesela diğer şekerli şeylerin ihtiva etmediği birçok madenler ve vitaminler ihtiva etmektedir.Uzun tartışmalardan sonra nihayet araştırmacılar şu neticeye varmışlardır:
Baldan elde edilen früktoz şekerini damar yoluyla vermek, kan şekerini az miktarda yükseltiyor. Oysa glikoz şekerini damarlardan iğne vasıtasıyla vermek kan şekerinin çok miktarda yükselmesine neden oluyor. Kaldı ki, Baldan yapılan ilaçları yine damardan vücuda vermek, kan şekerini düşürüyor, doktorlar bunu da bulup keşfetmişlerdir.
Dr. Fatif, Sofya Üniversitesi'nde 1939 tarihinde, şeker hastalığına yakalanan 36 çocukta yaptığı deneyde, güzel neticeler elde etmiştir. Yani onlara her öğünde verdiği küçük kaşıkla, Bal iyi gelmiştir. Tabii bu, şeker hastasının düzenli olarak takip ettiği gıdadan sonra uygulanmıştır.
Kilyan ve Tubyaş'ın denemesinden sonra şu da sabit olmuştur:
Şeker hastasına, sabahleyin yirmi gram Bal, öğleden sonra da yirmi gram verilmiş. İnsülin miktarında ve günlük gıda programında hiçbir değişiklik yapmadan, Bal vermek onlarca günlük kan şekerinde herhangi bir etki mülahaza edilmesine yol açmamıştır.Bu iki alim şunu da vurguluyor:
Çeşitli Balların tesiri de çeşitlidir.
Arı safi çiçeklerden başka bir şey yemediği yaz Balı, şeker hastası için en iyi Baldır. Sonuçları da gerçekten çok iyidir. Oysa kış Balı çok miktarda şeker veya kamış şekeri ihtiva ettiği için, şeker hastasına iyi gelmez.
Referans kaynak: Balın muhtevası ve faydaları; Arif Pamuk,s. 40-41
Önemli Not: Yukarıdaki yazılar tavsiye niteliğinde değil, bilgilendirme amaçlıdır. Tıbbi bir öneri değildir. Herhangi bir hastalık tedavisi için kullanılmaz. Şeker Hastaları öncelikle doktoruna başvurmalıdır. Sağlık ile ilgili problemlerinizde öncelikle bir sağlık kuruluşu ve doktorunuza danışınız.
Baldan elde edilen früktoz şekerini damar yoluyla vermek, kan şekerini az miktarda yükseltiyor. Oysa glikoz şekerini damarlardan iğne vasıtasıyla vermek kan şekerinin çok miktarda yükselmesine neden oluyor. Kaldı ki, Baldan yapılan ilaçları yine damardan vücuda vermek, kan şekerini düşürüyor, doktorlar bunu da bulup keşfetmişlerdir.
Dr. Fatif, Sofya Üniversitesi'nde 1939 tarihinde, şeker hastalığına yakalanan 36 çocukta yaptığı deneyde, güzel neticeler elde etmiştir. Yani onlara her öğünde verdiği küçük kaşıkla, Bal iyi gelmiştir. Tabii bu, şeker hastasının düzenli olarak takip ettiği gıdadan sonra uygulanmıştır.
Kilyan ve Tubyaş'ın denemesinden sonra şu da sabit olmuştur:
Şeker hastasına, sabahleyin yirmi gram Bal, öğleden sonra da yirmi gram verilmiş. İnsülin miktarında ve günlük gıda programında hiçbir değişiklik yapmadan, Bal vermek onlarca günlük kan şekerinde herhangi bir etki mülahaza edilmesine yol açmamıştır.Bu iki alim şunu da vurguluyor:
Çeşitli Balların tesiri de çeşitlidir.
Arı safi çiçeklerden başka bir şey yemediği yaz Balı, şeker hastası için en iyi Baldır. Sonuçları da gerçekten çok iyidir. Oysa kış Balı çok miktarda şeker veya kamış şekeri ihtiva ettiği için, şeker hastasına iyi gelmez.
Referans kaynak: Balın muhtevası ve faydaları; Arif Pamuk,s. 40-41
Önemli Not: Yukarıdaki yazılar tavsiye niteliğinde değil, bilgilendirme amaçlıdır. Tıbbi bir öneri değildir. Herhangi bir hastalık tedavisi için kullanılmaz. Şeker Hastaları öncelikle doktoruna başvurmalıdır. Sağlık ile ilgili problemlerinizde öncelikle bir sağlık kuruluşu ve doktorunuza danışınız.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)